Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6600 Esas 2010/1708 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6600
Karar No: 2010/1708
Karar Tarihi: 12.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6600 Esas 2010/1708 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6600 E.  ,  2010/1708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Baskil Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2009 gün ve 49/48 sayılı hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma talebinin değer yönünden reddine karar verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, vergi kaydı, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle ... adına tapuda kayıtlı bulunan 316 ( 511 ) parselin tahminen 50 dönümlük kısmına ait tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... temsilcisi, kesin hüküm bulunduğunu açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, Baskil Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/411 esas sayılı dava dosyasıyla kesin hüküm bulunduğu ve davacının aynı taşınmazla ilgili aradan yaklaşık 20 yıl geçtikten sonra tekrar dava açmasının hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece kesin hüküm bulunduğu ve hakkaniyete aykırılık gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu 511 parselin hükmen ifraz edilerek geldiği dosya kapsamından anlaşılan 316 tapulama parseline ilişkin tutanak 05.07.1982 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenmekte olan bu dava ise 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü süre ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici madde 4/3’teki bir yıllık ek sürenin kaçırılmasından sonra 21.06.2007 tarihinde açılmıştır. Anılan maddedeki 10 yıllık hak düşürücü süre olumsuz dava koşulu olup, tüm def’i ve itirazlardan önce nazara alınır. Davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken olumsuz dava koşulu olan bu yön gözden kaçırılarak işin esasına girilip değişik gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin olup, sonucu itibariyle doğru görülmüştür.Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nın temyiz edenden alınmasına 12.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.