Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/581
Karar No: 2017/4128
Karar Tarihi: 17.07.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/581 Esas 2017/4128 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/581 E.  ,  2017/4128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... ... 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... ... 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/10/2015 tarih ve 2012/116-2015/184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili davalının 02/02/2009 tarihinde “...” başlıklı ürün için patent başvurusunda bulunduğunu ve başvurunun TR 2009 000759 B sayı ile tescil edildiğini, söz konusu patentin yeni olmadığını, tekniğin bilinen durumunun aşılmadığını, davalının patentine konu olan araştırma raporunun eksik ve hatalı olduğunu, davalı patenti ile aynı olan 30/03/2004 tarihli ve US 6,713,624 B1 sayılı patentin araştırma raporunda dikkate alınmadığını, bu durumda rapora olan güvenirliğin kalmadığını, davalının istemlerinin 1 nolu istemde açıklandığını, diğer istemlerin 1 nolu istemin içindekilerin birebir tekrarı olduğunu, davacı tarafından yapılan ürünün, davalı patentinden farklı olduğunu, davalı patentinin US 6,713,624 B1 sayılı patentten farklı olduğuna karar verilmesi halinde müvekkili ürünün de bu patentten farklı olduğuna karar verilmesi gerektiğini, zira US 6,713,624 B1 sayılı patentteki küçük farklılıkların müvekkili ürünü için de dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek davalının TR 2009 00759 B sayılı patent belgesinin hükümsüzlüğü ile davalının söz konusu patenti ile müvekkili ürünlerinin farklı olduğunun tespitini ve davalının patentten doğan haklarını müvekkiline karşı kullanmaması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili söz konusu buluşun müvekkilinin ar-ge çalışmaları doğrultusunda geliştirildiğini, patente konu ürünün ve usulün yeni ve tekniğin bilinen durumunu aştığını, hali hazırda üretilip piyasaya sunulduğu için de sanayiye uygulanma imkanı bulunduğunu, müvekkili patenti için yeni olmadığı iddia edilen S 6,713,624 B1 sayılı patentten farkının tatlandırıcı içerdiğini, sertleştirici ve yüzey aktif madde içermediğini, davacının araştırma raporunun güvenirliği konusundaki iddiasının ciddiye alınmaması gerektiğini, araştırma ve inceleme raporlarının ... dışında ve uzun yıllara varan tecrübeleri ile sadece bu konu üzerinde uzmanlaşan patent ofislerince yapıldığını, davalının ürününün üretiliyor olmasının patente konu prosesin işlediğini gösterdiğini, ancak ticari sır olarak da üretim prosesinin bu buluşta anlatılmadığını, müvekkili patentinin yeni ve tekniğinin bilinen durumunu aştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemenin dosyası ile birleşen mahkemenin 2012/198 E - 2013/116 K sayılı dava dosyasında; davacı vekili davalı adına TPE nezdinde tescilli 2009/00759B sayılı patentin 551 sayılı KHK hükümleri uyarınca koruma şartlarına haiz olmadığını ileri sürerek hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına ve bilirkişi raporlarının değerlendirilmesine göre dava konusu TR 2009 00759 B numaralı patentin 1 ve 16 nolu bağımsız istemlerinin yeni olduğu ve söz konusu bağımsız istemlere bağlı olan 2-15 ve 17-29 sayılı istemlerin yeni olduğu, ancak patentin 1-29 sayılı istemlerinin buluş basamağına sahip olmadığı gerekçesiyle ana dava dosyasının ve birleşen 2012/198 esas 2013/116 karar sayılı dava dosyasının kabulü ile davalı adına TPE tescilli 2009/00759 nolu patentin hükümsüzlüğüne, TPE sicilinden terkinine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi