Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
HUMK.nun 443.maddesine göre aile ve şahsın hukukuna dair hükümler kesinleşmedikçe infaz edilemez. Bu nevi davalar sonunda hüküm altına alınan yargılama giderleri ve tazminat gibi ilamın eklentilerine ilişkin bölümler de boşanma kararı kesinleşmeden infaz edilemez.
Somut olayda, Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 08.06.2010 tarih ve 2009/1272 E.-2010/590 K.sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, alacaklı lehine 10.000,00TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata ve yargılama giderleri ile birlikte 1.000,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği, 09.07.2010 tarihinde dayanak ilamın maddi ve manevi tazminat ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti alacağı yönünden icra takibine konulduğu, takip tarihi itibariyle kesinleşmemiş olan ilamın boşanmaya ilişkin hükmünün 19.07.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Her dava ve takip açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden takip tarihi itibariyle kesinleşmemiş boşanma ilamı ile birlikte hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat alacağı ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti alacağının tahsiline yönelik olarak yapılan icra takibinin iptali gerekir.
O halde, mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.