Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13934
Karar No: 2018/16640
Karar Tarihi: 03.07.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/13934 Esas 2018/16640 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/13934 E.  ,  2018/16640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalının davacı şirkette genel müdür yardımcısı olarak çalışmakta iken, yetkisi bulunmadığı halde yönetim kurulunu bilgilendirmeden ve genel müdürün onayını almadan şirketin işletme hakkına sahip olduğu akaryakıt istasyonunu kiralayarak şirketi zarara uğrattığını, yüksek fiyatla hurda kağıt alımı yaptığını, şirket bünyesinde ayrı bir birim olarak Satış Direktörlüğü kurulduğu davalıya bildirilmesine rağmen, davalının kendi tanıdığı kişilerle aracılık sözleşmesi yaparak aracılara ödeme yapılmasına sebebiyet verdiğini, ayrıca teminat alınmadan yüksek meblağlı satış yapılması ve bu şirketlerden tahsilat yapılamaması verilen çeklerin karşılıksız çıkması sebebiyle şirketi zarara uğrattığını, emir ve talimatlara ve özen borcuna aykırı davranışlarından doğan zararın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davalının görevini yaptığı süre içinde daima şirket üst yönetimi ile koordinasyon halinde çalıştığını, şirkette hiçbir zaman yazılı talimat verme yönünde bir uygulamanın bulunmadığını, kira sözleşmesi de dahil olmak üzere tüm işlemlerin üst yönetimin bilgisi dahilinde yapıldığını, akaryakıt işletme hakkının devrine ilişkin kira sözleşmesinin hukuk müşaviri tarafından kontrol edildikten sonra imzalandığını, bu kiralama işleminden dolayı şirket zararı söz konusu olmadığı gibi, aksine şirketin kara geçtiğini, aracılık sözleşmelerinin muhasebe ve mali işler bölümü tarafından yapıldığını, ayrıca teminatlı satışa yönelik bir talimat olmadığı ve geçmişte de bu tür satışların yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller, tanık anlatımları ve bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde şirketi zarara uğratıp uğratmadığı ve zararın miktarı noktasındadır.
    Dosya kapsamına göre davacı şirket, davalının genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde bazı usulsüz işlemleri nedeniyle şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek bu zararın tazmini talep ettiği, davalı işçinin ise, yapılan tüm işlemlerin üst yönetimin bilgisi dahilinde usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, söz konusu işlemler nedeniyle herhangi bir şirket zararının bulunmadığını savunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, ilki makine mühendisi, mali müşavir ve hukukçudan oluşan; ikincisi, iki hukukçu öğretim görevlisi ve mali müşavirden oluşan; üçüncüsü bir hukukçu öğretim görevlisi, bir muhasebe-finansman alanında öğretim görevlisi ve hukukçudan oluşan üç ayrı heyetten bilirkişi raporu alındığı, bu raporlarda belirtilen görüşler doğrultusunda davalının basiretli bir yönetici olarak yapması gereken işlemleri yaptığı, verilen emir ve talimatlara aykırı hareket etmediği, görevini sürdürdüğü sırada yaptığı işlemler sebebiyle ispatlanmış bir zararın bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, tüm dosya kapsamına göre, davacının ileri sürdüğü eylemler, kusur ve zarar iddiasına yönelik araştırma ve incelemenin hem eksik hem de yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, davalının imza yetkisi bulunmadığı halde şirketin işletme hakkına sahip olduğu akaryakıt istasyonunu şirketin bilgisi dahilinde kiraya verilerek şirketin anılan istasyonu daha karlı şekilde kullanma imkanının elinden alındığı, şirketin bilgisi olmadan kiraya verme işlemi sebebiyle zarar doğduğu; davalının görevde bulunduğu dönemde, hurda kağıt alımını ton başına 20-25 TL daha fazla fiyat ödeyerek gerçekleştirdiği, böylece şirketin zarara uğramasına sebep olduğu, aynı dönemde ayrı bir satış direktörlüğü birimi kurularak, davalıya bildirilmesine rağmen davalının tanıdığı kişilerden aracılık hizmeti almaya devam ettiği, teminat alınmadan yüksek meblağlı satışlar yapılması sebebiyle şirketi zarara uğrattığı ileri sürülmüştür. Mahkemece teknik bilgi gerektiren iddialar ile ilgili olarak önce bir iş hukuku alanında uzman hukukçu, bir mali müşavir ve bir hukukçudan oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; makine mühendisi, hukukçu ve mali müşavirden oluşan kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ilk rapora davacı tarafça itiraz edilmiştir. Davacının itirazının mahkemece yerinde görülmesi üzerine, önceki ara karar doğrultusunda bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Ancak, ikinci raporu düzenleyen bilirkişiler de, hurda kağıt ile ilgili iddiaların, uzmanlık alanı olmaması sebebiyle incelenemediğini bildirmiştir. Bu defa mahkemece, “Bir hurda kağıt işçiliğinden anlayan bilirkişi, bir tane mali müşavir olmak üzere uzman 3 kişilik bilirkişi heyeti” oluşturularak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Ne var ki, yerel mahkemenin ara kararı talimat mahkemesince yerine getirilmemiş olup, dosyadaki sonuncu bilirkişi raporunun da biri muhasebe ve finansman alanında, diğeri iş hukuku alanında uzman iki öğretim görevlisi ile bir hukukçu tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, üç ayrı bilirkişi heyetinden alınan raporlara göre, davalının genel müdür yardımcılığı görevini yaptığı sırada emir ve talimatlara aykırı hareket etmediği, basiretli bir yöneticinin yapması gereken işlemleri yaptığı, bu işlemlerden dolayı ispatlanmış bir zarar bulunmadığının anlaşılmasına göre davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporlarını hazırlayan bilirkişi heyetinin usulünce oluşturulmadığı, davacının hurda kağıt işinden anlayan bilirkişi seçimine dair itirazının gereğinin yerine getirilmediği, böylece tarafların teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren konulara yönelik iddia ve savunmaları konusunda yeterli değerlendirme yapılamadığı anlaşılmaktadır. Oysa, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde iddia ve savunma hakkı düzenlenmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra, ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkını” da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Somut olayda, bilirkişi heyetinin taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine uygun olarak belirlenmemesi, tarafların iddia ve savunmaları konusunda yeterli ve uyuşmazlığı aydınlatacak nitelikte rapor alınmaması açıklama ve ispat hakkının kısıtlanması ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğurmuştur. Bu itibarla, özellikle hurda kağıt konusunda uzman bir bilirkişi, bir işletmeci ve bir mali müşavir bilirkişi marifetiyle tarafların tüm iddia ve savunmaları ayrı ayrı ele alınmak suretiyle bilirkişi incelemesi yapılması, alınacak bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı bir arada yeniden değerlendirmek suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi