Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu şirket aleyhinde iş mahkemesinin ilamına dayalı olarak kıdem tazminatı ve izin ücreti alacağının ilamlı takibe konduğu, borçluya bakiye kalan borcun ödenmesi için muhtıra çıkartılması üzerine, icra emriyle istenen kıdem tazminatı faizinin 1.658 TL ve izin alacağı faizinin 3.974 TL’sinin fazla olduğu ve borcun ödendiği nedeniyle muhtıranın iptalini talep etmiştir.
İş mahkemesi kararında kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmiştir.
Mahkemece kıdem tazminatı alacağı yönünde, HGK’nun 20.9.2006 tarih ve 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulduğu ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırıldığı, ancak 9.5.2009 -8.5.2010 ve 9.5.2010 -02. 06.2010 tarihleri arası dönemler için en yüksek olduğundan nazara alınan Deniz Bank faiz oranı %23 "ün hatalı bildirildiği, aslında o dönem için faiz oranının % 9,15 olduğunun tespiti üzerine, bilirkişiye bu dönem için %9,15 oranı üzerinde hesaplama yaptırılarak sonuca gidilmiştir. Oysaki bu dönemler için taraflarca bildirilen ve mahkemece celp edilen Fortis Bank’ın faiz oranı % 14,55 - %11,00 olup bu yüksek oranların nazara alınmadığı görülmektedir. Yine her iki kalem alacak faizi için borçlunun itiraz ettiği miktarlar nazara alınmadan, talebi üzerinde faizin iptal edildiği de anlaşılmaktadır
O halde mahkemece, borçlunun talebi aşılmadan ve kıdem tazminatı faizi hesaplamasında 9.5.2009 ile 2.6.2010 tarihleri arası dönemler için yukarıda belirtilen Fortis Bank faiz oranları nazara alınarak bilirkişiden ek rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Hatalı rapora dayanılarak ve talep aşılarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.