MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Müdahalenin Men"i, Ecrimisil, Yıkım

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın ecrimisil talebi yönünden kabulüne, men"i müdahale talebi yönünden ise reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili; davacı adına kayıtlı .... Köyünde bulunan 287 parsel sayılı taşınmaza, davalının hiçbir hakkı bulunmadığı halde, taşınmazı kendi mülkiyeti gibi kullanmakta olduğunu, davalının taşınmaz üzerine kaçak olarak gecekondu yaptırdığı ve bu gecekonduyu ikametgahı olarak kullandığını, müvekkilinin davalıyı defalarca uyarmasına rağmen davalının bu uyarıları dikkate almayarak dava konusu taşınmaz üzerinde haksız el atma eylemini sürdürdüğünü, müvekkil adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalının el atmasının önlenmesi ve bu gecekondunun kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 05.12.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile davalının aynı zamanda yola yaptığı müdahalenin de menini talep ettiklerini ayrıca ecrimisil talebinde bulunduklarını bildirmiştir, ancak ıslah dilekçesinde hangi tarihler arasında ve ne kadar ecrimisil isteğinde bulunduğunu açıklamamış, buna ilişkin ıslah harcı da yatırmamış ve 24.01.2013 tarihli celse de ise ecrimisil talepleri hakkında daha sonra dava açacaklarını beyan ederek bu konudaki taleplerini atiye bırakmıştır.
Mahkemece; davacının 3.188,00 TL ecrimisil talebinin kabulüne, men’i müdahaleye ilişkin talebinin ise reddine karar verilmesi, kal talebi hakkında ise olumlu veya olumsuz hüküm kurulmaması üzerine hüküm davalı vekili tarafından esasa ve vekalet ücreti yönünden süresinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece yazılı şekilde karar verilmişse de, karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; az yukarıda açıklandığı gibi davacı vekili açtıkları dava ile önce dava konusu 287 parsele davalının yaptığı müdahalenin men’ini ve yaptığı kaçak yapının kal’ini talep etmiş, daha sonra da ıslah dilekçesi ile ecrimisil talebinde de bulunduklarını belirtmiş, ancak hangi tarihler arasında ve ne kadar ecrimisil isteğinde bulunduğunu açıklamadığı gibi, gerekli harcı da yatırmamış ve 24.01.2013 tarihli celsede ise ecrimisil talepleri hakkında daha sonra dava açacaklarını beyan etmiştir.
Davacının ecrimisil istemine ilişkin olarak harcını yatırmak sureti ile usulüne uygun bir dava açmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu durum karşısında, davacının ecrimisil talebine ilişkin olarak harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından, Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmesi ve müdahalenin men’i istemi yönünden davanın reddine karar verildiği halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiş olup; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.