6. Hukuk Dairesi 2015/8982 E. , 2016/260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kira bedelinin tahsili için alacaklı tarafından tahliye talepli başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine alacaklının icra mahkemesine baş vurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini talep etmesine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir,
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda temerrüt olgusunun gerçekleşmiş olmasına göre davalı vekilinin tahliye istemine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir
2-Davalı vekilinin alacağa ilişkin temyizine gelince:
Takibe dayanak yapılan sözlü kira akdi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiraya veren sözlü kira akdine dayanarak tahliye istemli olarak 23.09.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen:2012 Şubat- Aralık ayları arası aylık 350 TL"den, 2013 Şubat –Aralık ayları arası aylık 375 TL, 2014 Ocak, Şubat Mart, Nisan,Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları aylık 450 TL"den toplam 11.125.TL kira alacağı 1.847.23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.972.23 TL"nin tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri borçluya 25.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 02.10.2014 tarihinde süresinde yaptığı itirazında:”takip talebinde alacak sarih değildir. 2012 yılı aylık kira bedelinin 250 TL, 2013 yılı aylık kira bedelinin 275 TL, 2014 yılı ise aylık bedelinin 300 TL olduğunu, davalı hesabına toplam 1750 TL yatırıldığını geri kalan 1.800 TL"yi de elden ödediğini belirterek borca ve faizine itiraz etmiştir. Davacı vekili 2012 yılı aylık kira bedelinin 350 TL, 2013 yılı aylık kira bedelinin 375 TL ve 2014 yılı aylık kira bedelinin 450 TL olduğunu iddia ederek bu bedeller üzerinden takip yapmıştır. Davalı borçlu sözlü kira akdine ve ödeme tarihine itiraz etmemiş aylık kiraların iddia edilen miktarda olmadığını belirterek aylık kira miktarına karşı çıkmıştır. Bu durumda taraflar arasındaki kira sözleşmesi sözlü olduğundan aylık kira bedelinin ne miktar olduğu davacı tarafından kanıtlanmalıdır. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde davalının bankamatikten davacı hesabına ödenen 08.01.2012 tarihli 347 TL kira ödemesi şerhli, 05.02.2013 tarihli 496 TL kira ödemesi şerhli ve 20.06.2014 tarihinde ödenen Ocak- Mayıs kira ödemesi şerhli makbuzlara dayanmış ise de ödenen makbuzlarda hangi aylar kirası oldukları belirtilmediğinden bu ödemelerin aylık kira bedeli olarak kabul edilmesi mümkün değildir. O nedenle davacı iddia ettiği aylık kira bedellerini kanıtlayamamıştır. Davacı aylık kira bedellerini kanıtlayamadığından davalının beyan ettiği aylık kira bedellerinin esas alınması gerekir.
Bu nedenle alacağın davalı kiracının belirttiği aylık kira bedelleri üzerinden hesaplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın kiralananın tahliyesine ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle alacağa ilişkin kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.