Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/123
Karar No: 2019/404
Karar Tarihi: 04.04.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/123 Esas 2019/404 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/123 E.  ,  2019/404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.05.2013 tarihli ve 2009/230 E., 2013/437 K. sayılı karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.02.2014 tarihli ve 2013/13470 E., 2014/3360 K. sayılı kararı ile;
    “…Davacı vekili, dava dışı Fıratpen Plastik A.Ş’nin davalı şirkete sattığı malların İstanbul’dan Çanakkale-Pazarköy mevkiine davacı tarafından nakliyesi hususunda tarafların anlaştıklarını,sevk irsaliyeleri düzenlendiğini,ancak daha sonra yapılan görüşmelerde malların Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’ne teslim edileceği bildirilince, sevk irsaliyeleri ve faturaların bu yönde değiştirildiğini ve Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlendiğini,anlaşma gereğince malların sevk edildiğini, Özkabasakal şirketi işçisi ve çalışanı Cafer Çetin’in imzası alınmak suretiyle teslim edildiğini,bu nakliyeye ilişkin olarak Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına 01.06.2005 tarih, 001729-001730-001731seri no"lu üç adet sevk irsaliyesi ile toplam 3.540,00 TL bedelli, 01.06.2005 tarihli, A 001918 seri no"lu faturanın düzenlendiğini, daha sonra davalı veya Özkabasakal şirketi tarafından fatura bedelinin ödenmediği için Özkabasakal şirketi aleyhine Ankara 2.İcra Müdürlüğü"nün 2005/5781 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edildiğini, Ankara 15.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2005/974 E. 2005/888 K. sayılı kararı ile süresinde yapılmayan itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, takibin kesinleştiğini, bunun üzerine Özkabasakal şirketi tarafından davacı aleyhine Bağcılar Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/1930 E. sayılı dosyasında söz konusu faturadan dolayı menfi tespit davası açıldığını, adliyelerin birleşmesi nedeniyle bu dosyanın Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/201 E. numarasını aldığını, o mahkemece verilen 2007/1022 K. Sayılı kararda asıl borçlunun Özkabasakal şirketi değil, Erte İnşaat A.Ş. olduğuna karar verildiğini, müvekkili kararı temyiz ettiğinden kesinleşmediğini, o davanın yargılaması sırasında Özkabasakal şirketinin, davalı şirketin yanında taşeron olarak hafriyat işlerini yaptığını öğrendiklerini, her iki şirketin bu borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, 2007/201 E. sayılı dosyada müvekkilinin, Erte İnşaat A.Ş’nin davaya dahil edilmesine ilişkin talebi kabul edilmediğinden iş bu davayı açtıklarını belirterek, fatura bedeli olan 3.540,00 TL alacağın taşıma işinin yapıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının dayandığı taşıma sözleşmesinin davacı ile dava dışı Özkabasakal şirketi arasında yapıldığını, davalıyı bağlamayacağını, nitekim davacının önce müvekkili adına düzenlediği fatura niteliğinde olmayan iki sevk irsaliyesini iptal edip Özkabasakal şirketi adına düzenlediğini,malların da o şirketin çalışanı olarak bildikleri Cafer Çetin’e teslim edildiğini, fatura bedelinin tahsili için Ankara 2. İcra Müdürlüğü"nün 2005/5781 sayılı dosyasındaki icra takibinin de o şirket aleyhine yapıldığını, daha sonra o şirket tarafından açılan menfi tespit davasında davacının, müvekkilinin davaya dahil edilmesine ilişkin talebinin de ilgili mahkeme tarafından red edildiğini, bu davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin borçtan sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, her ne kadar davacı tarafından, dava dışı Fıratpen Plastik A.Ş’nin davalı şirkete sattığı malların İstanbul’dan Çanakkale-Pazarköy mevkiine davacı tarafından nakliyesi hususunda tarafların anlaştıkları, sevk irsaliyeleri düzenlendiği, ancak daha sonra yapılan görüşmelerde malların Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’ne teslim edileceği bildirilince,sevk irsaliyeleri ve faturaların bu yönde değiştirildiği ve Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San.ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlendiği, anlaşma gereğince malların sevk edildiği, Özkabasakal şirketi işçisi ve çalışanı Cafer Çetin’in imzası alınmak suretiyle teslim edildiği, bu nakliyeye ilişkin olarak Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına 01.06.2005 tarih, 001729-001730-001731 seri no"lu üç adet sevk irsaliyesi ile toplam 3.540,00 TL bedelli, 01.06.2005 tarihli, A 001918 seri no"lu faturanın düzenlendiği, daha sonra davalı veya Özkabasakal şirketi tarafından fatura bedelinin ödenmediği için Özkabasakal şirketi aleyhine icra takibi yapıldığı,takibe itiraz edildiği, Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2005/974 E. 2005/888 K. sayılı kararı ile süresinde yapılmayan itirazın kaldırılmasına karar verildiği, takibin kesinleştiği, bunun üzerine Özkabasakal şirketi tarafından davacı aleyhine Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/201 E. sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, o mahkemece asıl borçlunun Özkabasakal şirketi değil, Erte İnşaat A.Ş. olduğuna karar verildiği, o davanın yargılaması sırasında Özkabasakal şirketinin, davalı şirketin yanında taşeron olarak hafriyat işlerini yaptığını öğrendikleri, her iki şirketin bu borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, 2007/201 E. sayılı dosyada müvekkilinin, Erte İnşaat A.Ş’nin davaya dahil edilmesine ilişkin talebi kabul edilmediğinden iş bu davayı açtıkları belirtilerek, fatura bedeli olan 3.540,00 TL alacağın davalıdan tahsili için mahkememizde iş bu dava açılmış ise de, davacı ile davalı arasında yazılı bir taşıma sözleşmesi bulunmadığı, davacı tarafın davalı adına düzenlenen irsaliyeleri kendisinin iptal edip, dava dışı Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlediği, davacı dava dilekçesinde dava dışı Fıratpen Plastik A.Ş’nin davalı şirkete sattığı malların İstanbul’dan Çanakkale-Pazarköy mevkiine nakliyesini yaptığını ileri sürmekte ise de,dava dışı Fıratpen Plastik A.Ş. tarafından davalıya satılan malların 12.04.2005 tarih, 597795 sayılı ve 13.04.2005 tarih, 598037 sayılı sevk irsaliyelerinin tarihinin 12.04.2005 ve 13.04.2005 olduğu,davacının nakliye yaptığı irsaliyelerin tarihinin ise, bundan çok sonra 01.06.2005 olduğu, davalı şirketin yasal defterlerinin açılış ve kapanış onay kayıtlarının bulunduğu, bu nedenle davalı lehine delil teşkil edeceği, davalı defterlerinde ise sadece dava dışı Fıratpen Plastik A.Ş. tarafından davalıya satılan malların 12.04.2005 tarih, 597795 sayılı ve 13.04.2005 tarih, 598037 sayılı sevk irsaliyeleri ile ayni tarihte alınmış iki adet faturanın kayıtlı olduğu, davacı tarafından taşındığı belirtilen mallara ilişkin olarak,irsaliye tarihi olan 01.06.2005 tarihine yakın tarihlerde alınmış herhangi bir fatura kaydı bulunmadığı, davacıdan basiretli bir tacir olarak, kimin mallarını taşıyorsa, yani kimin adına bir hizmet akdi yapmışsa onun adına irsaliye ve faturaları düzenlemesinin beklenmesinin ticari teamül gereği olduğu, aksi takdirde bunun sorumluluklarına ve sonuçlarına katlanması gerektiği, Bakırköy 6.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/201 E. 2007/69 K.sayılı davasında davalı şirket taraf olmadığından, o davada verilen hükmün davalıyı bağlamayacağı,nitekim en baştan beri davacının da, borçlunun Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu kabul edilerek söz konusu fatura bedelinin tahsili için sadece ona karşı takip yaptığı,davacının faturanın dayanağı olan taşıma işini davalı şirket için yaptığı ve bu nedenle davalıdan alacaklı olduğuna dair iddiasının yeterli yazılı belgelerle ispat edilemediği gerekçesiyle, davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan navlun alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafça dayanılan Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/201 Esas, 2007/1022 Karar sayılı menfi tespit dosyasında davalı tanıklarından Zafer Çetin"in gölet inşaatında Erte İnşaat A.Ş"nin görevlisi olarak bulunduğunu, malzemeyi Erte İnşaat"ın temin ettiğini, dolayısıyla da Erte İnşaat"a ait malların Sinan Kargo Ltd. Şti. tarafından getirilip irsaliye ile kendisine teslim edildiğini, kendisinin de malzemeyi Erte İnşaat adına teslim aldığını belirtmiş olması karşısında, artık taşınan malzemenin davalıya teslim edildiği ve taşıma işinin davalı adına yapıldığı hususlarında güçlü delil oluştuğu gözden kaçırılarak, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. …”
    gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, eşya taşıma sözleşmesinden kaynaklanan taşıma ücreti alacağı istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; dava dışı Fıratpen Plastik A.Ş. tarafından davalı şirkete satılan malların İstanbul’dan Çanakkale’ye müvekkili tarafından nakliyesi hususunda tarafların anlaştıklarını, sevk irsaliyelerinin ilk önce davalı adına düzenlendiğini ancak daha sonra malların Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne teslim edileceğinin bildirilmesi üzerine sevk irsaliyeleri ve faturaların bu yönde değiştirildiğini, anlaşma gereğince malların sevk edildiğini ve şirketin çalışanı Cafer Çetin’in imzası alınmak suretiyle teslim edildiğini, bu nakliyeye ilişkin olarak Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına toplam 3.540,00TL bedelli fatura düzenlendiğini, daha sonra fatura bedeli ödenmediği için Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, bunun üzerine Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/201 Esas sayılı dosyasında söz konusu faturadan dolayı menfi tespit davası açıldığını, mahkemece verilen kararda asıl borçlunun Erte İnşaat A.Ş. olduğunun belirtildiğini ileri sürerek fatura bedeli olan 3.540,00TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında taşıma sözleşmesi bulunmadığını, nitekim davacının önce müvekkili adına düzenlediği sevk irsaliyesini iptal edip Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlediğini ve malların da o şirketin çalışanı olarak bildikleri Cafer Çetin’e teslim edildiğini, müvekkilinin borçtan sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Yerel mahkemece; davacı ile davalı arasında yazılı bir taşıma sözleşmesi bulunmadığı, davacı tarafın davalı adına düzenlenen irsaliyeleri kendisinin iptal ederek dava dışı Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlediği, dava dışı Fıratpen Plastik A.Ş. tarafından davalıya satılan malların sevk irsaliye tarihlerinin 12.04.2005 ve 13.04.2005 olduğu, davacının nakliye yaptığı irsaliyelerin tarihinin ise bundan çok sonra 01.06.2005 olduğu, davacının basiretli bir tacir olarak kiminle sözleşme yapmışsa onun adına irsaliye ve fatura düzenlemesi gerektiği, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyasında davalı şirket taraf olmadığından o davada verilen hükmün davalıyı bağlamayacağı, nitekim en baştan beri davacının da borçlunun Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu kabul ederek söz konusu fatura bedelinin tahsili için sadece ona karşı takip başlattığı, davacının faturanın dayanağı olan taşıma işini davalı şirket için yaptığı ve bu nedenle davalıdan alacaklı olduğuna dair iddiasını yeterli yazılı belgelerle ispat edemediği gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu alacağa ilişkin olarak bir başka dosyada dinlenen tanığın taşıma işinin davalı adına yapıldığına ve taşınan malzemelerin davalıya teslim edildiğine dair beyanının güçlü delil oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Uyuşmazlığın çözümü için taşıma sözleşmesine ilişkin yasal düzenlemelerin ortaya konulmasında yarar bulunmaktadır. 
    Öncelikle belirtilmelidir ki; hem mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6762 sayılı TTK) hem de yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı TTK) hükümleri 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) anlamında içinde yabancılık unsuru bulunmayan hallerde uygulanacaktır. Buna karşılık, yabancılık unsuru bulunan uyuşmazlıklarda ise, öncelikle Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası sözleşme hükümleri (CMR, CIV/CIM) doğrudan tatbik edilecek; ayrıca MÖHUK hükümlerine göre tarafların yapmış oldukları hukuk seçimleri de dikkate alınacaktır.
    Bu itibarla somut olayda yabancılık unsuru bulunmadığı için dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
    6762 sayılı TTK’da taşıma işleri 762 ilâ 815. maddeleri arasında düzenlenmiş olmakla birlikte taşıma sözleşmesinin tanımına yer verilmemiştir. Ayrıca taşıma hukukuna ilişkin diğer özel düzenlemelerde de taşıma sözleşmesinin tanımı yer almamaktadır.
    6762 sayılı TTK’nın 762. (6102 sayılı TTK’nın 850/1) maddesinde taşıma sözleşmesinin tarafı olan taşıyıcı; “Taşıyıcı, ücret mukabilinde yolcu ve eşya taşıma işlerini üzerine alan kimsedir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımdan yola çıkarak taşıma sözleşmesi, ücret karşılığında taşıyıcının eşyayı bir yerden bir yere taşımayı, yolcuyu ise bir yerden bir yere götürmeyi taahhüt ettiği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Buna göre taşıma sözleşmesinin temel unsurları taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunması ve gönderenin veya yolcunun ise taşıma ücretini vermeyi borçlanmasıdır.
    Tarafların iradeleri ile oluşan taşıma sözleşmesinde taşıyıcı yönünden ortaya çıkan temel edim, taşıma işinin taahhüt (üstlenme) edilmesidir. Taşıma taahhüdü, taşınacak olan eşya, yolcu ve yolcu ile bagaj olmasına bağlı olarak değişir. Zira taşınanın eşya ve insan olmasına göre taşımadaki yan edimler değişmekte ve sorumluluk da aynı şekilde farklılaşmaktadır. Eşya taşımalarında ise taşıyıcının taahhüdü, eşyayı kendi gözetimi ve sorumluluğu altında bir yerden bir yere nakletmeyi ifade eder.
    Taşıma sözleşmesinin diğer bir temel unsuru taşıma ücretidir. Taşıma, ücret karşılığında yapılır ve ücret içermeyen taşımalar hatır taşıması olarak adlandırılır. Hatır taşıması ise taşıma hukuku mevzuatı açısından taşıma sözleşmesi olarak değerlendirilemez. Bununla birlikte taşıma işi bir ticari işletme faaliyeti olduğundan taşıma ücreti kararlaştırılmamış olsa dahi 6762 sayılı TTK’nın 22. (6102 sayılı TTK’nın 20.) maddesi gereğince taşıyıcı uygun bir ücret talep edebilir.
    Taşıma ücretinden, eşya taşıma sözleşmelerinde kural olarak sözleşmenin tarafı olan gönderen sorumludur. Taşıma ücreti, taşınan eşya gönderilene teslim edildiği anda ödenecek bir borç hâline dönüşmekle birlikte gönderen taşıma başlamadan önce taşıma ücretini ödeyebileceği gibi taşıma sözleşmesinde taşıma ücretinin gönderilen tarafından ödeneceği de kararlaştırılabilir.
    Taşıma sözleşmesi bir şekle bağlı olmayıp, yazılı, sözlü veya tarafların kabul ettiği bir şekilde yapılabilir. Hatta 6762 sayılı TTK’nın 768/2. (6102 sayılı TTK’nın 856/2.) maddesi gereğince, taşıma senedi tanzim edilmemiş olsa bile eşyanın taşıyıcıya teslimi ile sözleşme taraflar arasında kurulmuş olur.
    Eşya taşıma sözleşmelerinde 6762 sayılı TTK’nın 768/1. (6102 sayılı TTK’nın 856/1.) maddesi gereğince; gönderen, taşıyıcıya talebi hâlinde iki nüsha olarak bir taşıma senedi vermeye mecburdur. Taşıma senedi taşımaya ait önemli hususların kayıt altına alındığı, taşıma açısından ispat fonksiyonunun öne çıktığı bir belgedir. Taşıma senedi hem gönderen hem de taşıyıcı tarafından imzalandığı için taşıma sözleşmesinin varlığına karine teşkil eder.
    6762 sayılı TTK’nın 770. (6102 sayılı TTK’nın 859/1.) maddesi gereğince, taşıma senedi düzenlenmediği hâllerde gönderenin talebi üzerine taşıyıcı, taşıma senedine yazılacak hususları ihtiva eden bir ilmühaber (yük senedi) imzalayıp vermeye mecburdur. İlmühaber, eşyanın taşınmak üzere taşıyıcı tarafından teslim alındığını ispata yarayan bir belgedir.
    Ayrıca 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 230/2-5. maddesi; “malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hâllerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması hâlinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır” hükmünü haizdir. Buna göre usulüne göre düzenlenmiş ve taşıyan ile gönderen veya gönderilenin imzasını haiz bir sevk irsaliyesi de eşyanın taşınmak üzere taşıyıcı tarafından teslim alındığını veya eşyanın gönderilene teslim edildiğini ispata yarayan bir belgedir.
    Bununla birlikte taşıma sözleşmesine ilişkin bir ihtilaf çıktığında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 200. maddesinde belirtilen miktarın üzerindeki hususların senet ile ispatı şarttır. Bu itibarla taşıyıcı ve gönderen tarafından imzalanmış taşıma senedi 6100 sayılı HMK’nın 199. maddesi gereğince belge niteliğinde olup, taşıma sözleşmesinin yapıldığına, içeriğine ve eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığına kanıt oluşturur. Ancak taşıma sözleşmesi gereğince düzenlenmiş ilmühaber (yük senedi) ve sevk irsaliyesinin varlığı taşıma sözleşmesinin varlığına ilişkin başlı başına senet olarak kabul edilmez ise de 6100 sayılı HMK’nın 202. maddesi gereğince delil başlangıcı olarak kabul edilmesinde bir engel bulunmamaktadır. Zira 6100 sayılı HMK’nın 202/2. maddesinde delil başlangıcı; iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge olarak tanımlanmıştır. Delil başlangıcının varlığı hâlinde hâkim, hem delil başlangıcı hem de diğer takdiri delilleri serbestçe değerlendirerek bir karar verecektir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava dışı Fırat Plastik A.Ş.’nin davalıya sattığı plastik boru emtiasının İstanbul’dan Çanakkale’ye taşıma işinin 12.04.2005 ve 13.04.2005 tarihlerinde üç ayrı araç ile davacı tarafından yapıldığı, ancak davalı adına düzenlenen taşıma irsaliyelerinin Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına düzeltildiği ve 01.06.2005 tarihli ve toplam 3.540,00 TL bedelli taşıma ücretine ilişkin faturanın Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlendiği, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yapıldığı ve takibin kesinleşmesi üzerine Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı aleyhine Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/201 esas sayılı dosyasında dava konusu faturadan dolayı menfi tespit davası açıldığı ve yargılama sonunda Özkabasakal Hafriyat Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin dava konusu fatura nedeniyle borçlu olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar davacı tarafından Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/201 Esas sayılı dosyasına delil olarak dayanılmış ise de davalı şirketin taraf olmadığı bir davada dinlenen tanık beyanlarının eldeki dava için taşıma işinin davalı adına yapıldığına ve taşınan malzemelerin davalıya teslim edildiğine dair delil olarak kabul edilmesi, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi davalı tarafından kabul edilmediğinden davanın niteliği ve dava konusu alacağın miktarı gözetildiğinde mümkün değildir.
    Ancak dava dışı Fırat Plastik A.Ş.’nin davalıya sattığı plastik boru emtiasının İstanbul’dan Çanakkale’ye taşınması için 12.04.2005 ve 13.04.2005 tarihlerinde düzenlenen üç ayrı sevk irsaliyesine araç plakalarının yazılarak davacının şoförleri tarafından imzalandığı ve sevk irsaliyelerinde emtianın Çanakkale’ye taşınarak teslim edildiğine dair davalı şirket çalışanı Cafer Çetin’in de imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca dava dışı Fırat Plastik A.Ş. tarafından taşımaya konu emtialar için davalı adına düzenlenen 12.04.2005 ve 13.04.2005 tarihli faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmektedir.
    Bu nedenle yerel mahkemece, sevk irsaliyesi ve davalının ticari defterleri birlikte gözetildiğinde davacının taşıma ilişkisini ispat ettiği kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
    O hâlde, yerel mahkeme direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanunun 440/III-2. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.04.2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi