11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3865 Karar No: 2017/4120 Karar Tarihi: 4.017.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/3865 Esas 2017/4120 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar tarafından açılan genel kurul kararının iptali istemli davada yerel mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Daha sonra davacılar vekili davadan feragat ettiklerini bildirmiş, davalı vekili ise masraf ve vekalet ücreti istemeyeceğini beyan etmiştir. Daire, davacı tarafın davadan feragatine yönelik hüküm verilmesi için yerel mahkeme kararını bozmuştur. Davacı tarafın davadan feragatının, HMK'nın 74. maddesi ile HMK'nın 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Yukarıdaki kanun maddeleri, davacı tarafın feragati sonucu verilecek kararın kesinlik kazanacağına işaret etmektedir. HMK'nın 74. maddesi (Feragat), dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf edilebileceğini belirtmektedir. HMK'nın 307 vd. maddeleri, feragat sonrası dava konusunun düşürüleceğini veya feragatin kesin hüküm doğuracağını ifade etmektedir.
11. Hukuk Dairesi 2016/3865 E. , 2017/4120 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali istemli davada mahkemece verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı olup davanın kısmen kabulüne dair kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, aşamada davacılar vekili Av. ..."in 04.07.2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği, buna mukabil davalı vekilinin ise dilekçeye derkenar olarak masraf ve vekalet ücreti istemediklerini beyan ettiği gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacılar vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının, HMK"nın 74. maddesi ile HMK’nın 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, Yargıtay İBK’nun 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davacı yanın davadan feragatine ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yanın davadan feragatine yönelik bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/017/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.