Esas No: 2021/7083
Karar No: 2022/2233
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/7083 Esas 2022/2233 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir hırsızlık suçuyla ilgili karara itiraz edildiği için dosyayı incelediğini belirtti. İlgili suçun sanık tarafından işlendiğinin kabul edildiği ve hükümde bir yanlışlık görülmediği ifade edildi. Ancak, sanığın eyleminin TCK'nın 141/1. maddesi kapsamında kalmasına rağmen sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulduğu belirtildi. Ayrıca, güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alındığına dair bir kanun maddesi referans verildi. Sonuç olarak, hükmün açıklanan nedenlerle bozulduğu ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Referans verilen kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi: Hırsızlık suçunu tanımlayan madde
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi: Uzlaştırmaya alınan suçların kapsamını belirleyen madde
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/1. maddesi: Güveni kötüye kullanma suçunu tanımlayan madde
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi: Suçun işlendiği zamana göre hangi kanunun uygulanacağını belirleyen madde
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi: Uzlaştırma sürecini düzenleyen madde
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 254. madd
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, bankta oturan ...’in yanına gelerek birini arayacağını söyleyerek telefonunu istediği, ...’in telefonunu sanığa verdiği, telefonu alan sanığın cep telefonu ile olay yerinden ayrıldığının anlaşılması karşısında eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesi kapsamında kalmasına rağmen sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın eyleminin TCK'nın 141/1. maddesine uyduğu gözetilerek hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de,
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 155/1. maddesinde tanımı yapılan güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında;
5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.