20. Hukuk Dairesi 2016/3664 E. , 2017/8055 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1985 yılında yapılan kadastro sırasında ... Mahallesi, 96 ada 3 parsel sayılı 12749 m² yüzölçümündeki taşınmaz, dava dışı 3 kişi adına tesbit ve tescil edilmiş, satış ile1997 yılında davacıya intikal etmiştir.
Davacı, taşınmazının ormanla ilgisi olmadığı halde 2007 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfi ile gösterilen 1424 m² ve (B) harfi ile gösterilen 437 m² yüzölçümündeki bölüme yönelik davanın reddine, (C) harfi ile gösterilen 3420 m² yüzölçümündeki bölümlere yönelik davanın kabulüne, bu bölümün orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetiminin kabul edilen bölüme yönelik olarak temyizi üzerine 01/10/2013 gün ve 2013/3907 E. - 8612 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "...Mahkemece taşınmazın (C) harfi ile işaretli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın hangi bölümlerinin orman sınırı içine alındığının ve dolayısıyla hangi bölümünün dava konusu olduğunun anlaşılabilmesi bakımından çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait orijinal renkli orman kadastro haritaları ve tutanakları dosyada bulunmadığı gibi; fen ve orman bilirkişi raporlarına ekli krokilerde de taşınmazın orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin işaretlenmesi birbirinden farklıdır. Fen bilirkişi raporunda, taşınmazın orman sınırı içinde bırakılan kısmı (A), (B) ve (C) harfleri ile işaretlenmiş, (A) ve (B) harfli bölümlerinin eylemli orman olduğu, (D) bölümünün ise orman sınırı dışında bırakıldığı açıklanmış, orman bilirkişi raporunda ise taşınmaz (A) ve (B) olarak iki bölümde gösterilmiş, (A) bölümünün orman sınırı içinde olduğu açıklanmıştır, yine bu bölümlerin memleket haritası üzerinde çakıştırılması ile oluşan haritada, hakkında kabul kararı verilen (C) bölümünün neresi olduğu belli değildir.
Bu durumda; mahkemece, öncelikle yörede 2007 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarına ait orijinal renkleri içeren orman kadastro haritası ve çalışma tutanakları getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek orman mühendisleri ve harita mühendisinden veya olmadığı takdirde tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, bu şekilde taşınmazın
hangi bölümlerinin orman sınrı içine alındığı ve dolayısıyla davanın konusu olduğu saptanmalı, daha sonra da bu bölümlerin eski tarihli resmî belgelerde orman sayılmayan kısımları belirlenerek bu bölümler hakkındaki davanın kabulüne karar verilmelidir..." hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; açılan davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mah., ...k civarı mevkiinde bulunan 96 ada 3 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın dosya içinde mevcut 05/02/2015 tarihli fen bilirkişi ... imzalı rapor ve ekli krokide (A3) harfi ile gösterilen 3.420,75 m²"lik alana yönelik Orman Kadastro Komisyonunun işleminin iptaline ve bu kısım için taşınmazın orman tahdit sınırları dışarısına çıkartılmasına, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık sürede açılan orman tahdidine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 19/11/2007 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (A3) ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve mahkemece nispi harcı tamamlanan davanın kabul edilen kısmın değeri üzerinden davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinde ve davanın kabul ve ret oranına göre harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.