19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/713 Karar No: 2015/3041 Karar Tarihi: 04.03.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/713 Esas 2015/3041 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/713 E. , 2015/3041 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin keşideci, davalının lehdar olarak yer aldığı 90.000,00 TL bedelli bir adet bonoya dayalı şekilde davalı yanca müvekkili aleyhine takibe girişilmiş ise de bonodaki keşideci imzasının müvekkiline ait bulunmadığı gibi senetteki pul ve yazı yaşının da eski olduğunu belirterek bonodan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitiyle, %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda bono üzerindeki keşideci imzasının davacıya ait olduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında özetle; “davalı tarafın cevap dilekçesinde davanın reddinin yanısıra tazminat isteminde de bulunduğu görülmüştür. Bu durum karşısında mahkemece davalı yanın tazminat talebinin İİK 72/4. maddesi kapsamında değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönde olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” denilmiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre davanın reddine ve somut olayda; İİK"nun 72/4. maddesinde yazılı olduğu üzere takip durdurulmadığından ve kötü niyet ispatlanamadığından, borçlu aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere İİK"nın 72/4. maddesi hükmünde; menfi tespit davası reddedildiği takdirde şayet takip tedbir kararı ile durdurulmuş ise davalı-alacaklının alacağına geç kavuşması sebebiyle alacaklı lehine kötü niyet tazminatına hükmedileceği düzenlenmiştir. Bu maddede davalı-alacaklının kötü niyetli olup olmaması aranmamaktadır. Mahkemece İİK"nın 72/3. md. hükmü uyarınca icra dairesine yatan paranın davalı-alacaklı vekiline ödenmemesine ilişkin verdiği ihtiyati tedbir kararını 22.10.2012 tarihinde Bakırköy 8. İcra Müdürlüğü"ne bildirdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. O halde söz konusu tedbir kararının takip dosyasında infaz edildiği gözetilerek İİK"nın 72/4. maddesi hükmü gereği davalı-alacaklı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken mahkemece yanlış gerekçe ile bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.