Nitelikli hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ...’in, müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-d ve 31/3. maddeleri gereğince 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Edremit 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2011 tarihli ve 2011/103 esas, 2011/377 sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 21/01/2014 tarihli ve 2013/8837 esas, 2014/1079 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip yapılan yargılama sonunda sanığın aynı müştekiye karşı eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun"un 142/2-d ve 31/3. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Edremit 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2015 tarihli ve 2014/337 esas, 2015/268sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 08/03/2017 gün ve 1405/2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/03/2017 gün ve 2017/18050 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, Edremit Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/02/2011 tarihli iddianamede, suça sürüklenen çocuk hakkında, müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmadığı halde, mahkemece hüküm kısmında müştekinin ismi "..." olarak gösterilmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
16.02.2011 tarihli iddianame ile suça sürüklenen çocuk hakkında şikayetçi ...’e karşı hırsızlık, şikayetçi ...’a karşı konut dokunulmazlığını bozma suçlarından dava açıldığı ve bu suçlardan karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, şikayetçilerin ismi “...” yerine, “...” yazılarak, ...’e karşı dava konusu yapılmayan hırsızlık suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (EDREMİT) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 05.03.2015 gün ve 2014/ 337 E., 2015/ 268 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.