2. Ceza Dairesi 2017/1148 E. , 2017/5724 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/4, 119/1-c, 142/1-b, 143, 151/1, 31/3 (üç kez), 50/1-a-3 ve 52. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 20 gün ve 1 yıl 4 ay hapis ile 1.600,00 yeni Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 19/11/2008 tarihli ve 2008/184 esas, 2008/533 sayılı kararının itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinin ihbar olunması üzerine 5271 sayılı Kanun"un 231/11. maddesi uyarınca hükümlerin açıklanması ile 5237 sayılı Kanun"un 116/4, 119/1-c, 142/1-b, 143, 151/1, 31/3 (üç kez), 50/1-a-3 ve 52. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 20 gün ve 1 yıl 4 ay hapis ile 1.600,00 yeni Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 15/03/2013 tarihli ve 2013/235 esas, 2013/256 sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine, mala zarar verme suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteğinin reddine, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmalığını ihlal suçlarından verilen hükümler yönünden bozulmasına dair Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 14/04/2015 tarihli ve 2015/1814 esas, 2015/7690 sayılı kararını takiben, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından 5237 sayılı Kanun"un 32/1 ve 5271 sayılı Kanun"un 223/4-b maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 5/d maddesi uyarınca sağlık tedbiri uygulanmasına ilişkin İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 23/02/2016 tarihli ve 2015/697 esas, 2016/68 sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 19/01/2017 gün ve 13293-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2017 gün ve 2017/7426 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 19/11/2008 tarihli ve 2008/184 esas, 2008/533 sayılı hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeden kesinleşmesini takiben, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinin ihbar olunması üzerine dosyanın İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 2013/235 esas numarasının dışında 2014/744 esas numarasına da kaydedilmesi sonucunda, İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/744 esas, 2014/942 karar sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükümlerin mükerrer olarak açıklanmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, suça sürüklenen çocuğun savunmasının yaş küçüklüğü nedeni ile müdafii olarak atanan Avukat..."un huzurunda alındığı ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi uyarınca vekille takip edilen işlerde, tebigatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, anılan kararın suça sürüklenen çocuk ile vasisine tebliğ edilerek kesinleştirilmesi nedeniyle yapılan tebliğ işlemi ve dolayısıyla kesinleştirme işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, bu nedenle kesinleşmemiş bulunan İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/744 esas, 2014/942 sayılı kararı bu aşamada kanun yararına bozma incelemesine konu edilmeyerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre,
1-İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 15/03/2013 tarihli ve 2013/235 esas, 2013/256 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Suça sürüklenen çocuk ..."ın Manisa İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Hastanesi"nin 07/12/2015 tarihli ve 10322 sayılı raporuna göre, 20/05/2008 tarihinde işlediği mala zarar verme suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olduğu, 5237 sayılı Kanun"un 32/1. maddesi kapsamında olduğunun bildirildiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde,
2-İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 23/02/2016 tarihli ve 2015/697 esas, 2016/68 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 15/03/2013 tarihli ve 2013/235 esas, 2013/256 karar sayılı ilamı ile mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan temyiz isteminin, hükmün kesin mahiyette olduğundan bahisle reddine dair Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 14/04/2015 tarihli ve 2015/1814 esas, 2015/7690 karar sayılı ilamı ile karar verildiği ve hükmün bu surette kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, anılan karar usulünce kaldırılmadan yargılamaya devam edilerek yeniden hüküm kurulamayacağı gözetilmeden 5237 sayılı Kanun"un 32/1 ve 5271 sayılı Kanun"un 223/4-b maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 19.11.2008 tarih ve 2008/184 E., 2008/533 K. sayılı hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeden kesinleşmesini takiben, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinin ihbar olunması üzerine dosyanın İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 2013/235 Esas numarasının dışında, 2014/744 Esas numarasına da kaydedilmesi sonucunda, İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 06.11.2014 tarih ve 2014/744 E., 2014/942 K. sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükümlerin ikinci kez açıklanmasına karar verildiği anlaşılmış ise de; suça sürüklenen çocuğun savunmasının yaş küçüklüğü nedeni ile müdafii olarak atanan Av. ..."un huzurunda alındığı ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11. maddesi uyarınca vekille takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, anılan kararın suça sürüklenen çocuk ile vasisine tebliğ edilerek kesinleştirilmesi nedeniyle yapılan tebliğ işlemi ve dolayısıyla kesinleştirme işleminin usulsüz olduğu, bu nedenle kesinleşmemiş bulunan İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 06.11.2014 tarih ve 2014/744 E., 2014/942 K. sayılı kararı bu aşamada kanun yararına bozma incelemesine konu edilmeyerek yapılan incelemede,
1- İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 15.03.2013 tarihli ve 2013/235 esas, 2013/256 sayılı kararı yönünden 1 no"lu kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemede;
Kanun yararına bozma isteminin hüküm tarihine göre değerlendirileceği, karar tarihinde suça sürüklenen çocuk ... hakkında Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 05.12.2015 tarihli raporunun olmaması nedeniyle mahkemenin 15/03/2013 tarihinde mala zarar verme suçundan mahkûmiyet kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, ancak anılan rapor yeni delil niteliğinde olup yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebileceği nazara alınarak (İZMİR) 2. Çocuk Mahkemesinin, 15.03.2013 gün ve 2013/235 E., 2013/256 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 23.02.2016 tarih ve 2015/697 E., 2016/68 K. sayılı kararı yönünden 2 no"lu kanun yararına bozma istemine gelince;
İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 15.03.2013 tarih ve 2013/235 E., 2013/256 K. sayılı ilamı ile mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan temyiz isteminin, Dairemizin 14.04.2015 tarih ve 2015/1814 E., 2015/7690 K. sayılı ilamı ile hükmün kesin nitelikte olduğundan bahisle reddine karar verilerek kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, anılan karar usulünce kaldırılmadan yargılamaya devam edilerek yeniden hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, mahkemece TCK’nın 32/1 ve CMK’nın 223/4-b maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/d maddesi uyarınca sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (İZMİR) 2. Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen 23.02.2016 gün ve 2015/697 E., 2016/68 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, suça sürüklenen çocuğa atılı mala zarar verme suçundan verilen kararın KALDIRILMASINA, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.