2. Ceza Dairesi 2017/2926 E. , 2017/5723 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 141/1, 31/3, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 4.800,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 12/12/2016 tarihli ve 2016/518 esas, 2016/1019sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 09/04/2017 gün ve 94660652-105-34-1208-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/04/2017 gün ve 2017/24074 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Her ne kadar Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 12/12/2016 tarihli kararını müteakip, suça sürüklenen çocuk hakkında anılan ilamın infazı durdurularak, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, 6763 sayılı Kanun"un karar tarihinden önce yürürlüğe girmiş olması nedeniyle, anılan Mahkemenin 02/01/2017 tarihli ek kararının hukuki değerden yoksun olduğu gözetilerek yapılan değerlendirmede;
Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 12/12/2016 tarihli kararına ilişkin yargılama sırasında, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Kanun"un 253. Maddesinde değişiklik yapıldığı anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilerek, uzlaştırma işleminin sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
Kabule göre de,
1- Kayden 29/05/1999 doğum tarihli olan suça sürüklenen çocuğun, suçun işlendiği 28/11/2013 tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olduğu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2. maddesi gereğince cezasından yarı oranında indirim yapılması gerekirken, 15-18 yaş grubunda olduğundan bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesinin uygulanması neticesinde fazla ceza tayininde,
2- Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiili işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaksızın ve bu hususa ilişkin kararda gerekçe belirtilmeksizin hüküm kurulmasında,
3- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "etkin pişmanlık" başlıklı 168. maddesinin uygulanmama nedeninin tartışılmamış olduğu, ancak olay nedeniyle meydana gelmiş olan zararın giderildiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 168. Maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve hukuki durumun buna göre tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 12.12.2016 tarihli kararından sonra, suça sürüklenen çocuk ... hakkında 02.01.2017 tarihli ek kararla anılan ilamın infazı durdurularak, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, 6763 sayılı Kanun"un hüküm tarihinden önce yürürlüğe girmiş olması nedeniyle, anılan mahkemenin 02.01.2017 tarihli ek kararının hukuken geçersiz olduğu kabul edilerek;
1-Gaziosmanpaşa 1. Çocuk Mahkemesinin 12.12.2016 tarihli kararına ilişkin yapılan kovuşturma sırasında, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilerek, uzlaştırma işleminin sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kabule göre de,
a) Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Kayden 29.05.1999 doğumlu olup, suçun işlendiği 28.11.2013 tarihinde 15 yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan TCK’nın 31/2. maddesi yerine 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
c)Mağdurun zararının kovuşturma aşamasında giderildiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (GAZİOSMANPAŞA) 1. Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen 12.12.2016 gün ve 2016/518 E., 2016/1019 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.