Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Mahkemece borçlunun imzaya itirazının incelenmesi nedeniyle yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişi Prof. Dr. S. K.tarafından düzenlenen 23.12.2008 tarihli raporda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığının belirlendiği rapora karşı çıkılması üzerine, daha sonra Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 11.08.2009 tarihli raporda ise takip dayanağı senetteki imzanın borçluya ait olduğununn  tesbit edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ikinci raporun Adli Tıp Kurumu"ndan alınması ona üstünlük tanımaz. Bu durumda iki rapor arasında çelişki oluştuğundan, bu çelişki yeniden oluşturulacak uzman bilirkişiler kurulundan alınacak raporla giderilmeden, son rapora üstünlük tanınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/10/2011gününde oybirliğiyle karar verildi.