23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5618 Karar No: 2016/513 Karar Tarihi: 01.02.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5618 Esas 2016/513 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/5618 E. , 2016/513 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet (Sanığın katılanlar ..., ye karşı eylemleri için; ayrı ayrı 5237 Sayılı TCK"nun 157/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri uyarınca 1 yıl hapis, 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları uygulanmasına ilişkin.)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın ... Köyü"nde çiftçilik yapan katılanlarla anlaşarak bedelini peşinen ödeyeceğini söyleyip satın almış olduğu portakallarla ortadan kaybolduğu, katılanların bir kısmına paranın bir kısmını ödeyerek güven tesis ettiği, diğer bir kısmına ise hiçbir ödeme yapmadığı, bu şekilde katılanları zarara uğrattığı iddia ve kabul olunan olayda; Sanığın benzer eylemlerle başka kişileri de aldattığı yönündeki Uyap kayıtları, dosya kapsamında ifadesine başvurulan katılan ve tanık ifadeleri karşısında sanığın baştan beri ücretini ödememek ve dolandırıcılık kastıyla katılanlardan almış olduğu portakallarla ortadan kaybolması biçiminde gerçekleşen eylemlerin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu anlaşıldığından sanığın eyleminin hukuki ihtilaf teşkil ettiği yönündeki tebliğname de yer alan görüşe iştirak edilmemiş, sanığın eyleminin katılanlara karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Karar gerekçesinde; cezanın sanığın geleceği üzerinde olası etkileri, sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde tutularak cezasından takdiren indirim yapılmasına karar verilmiş olduğu ifade edilmiş olmasına karşın; hüküm fıkrasında, 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi hükümlerinin uygulanmaması suretiyle hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 500 gün olarak tayin edilmesi, 3- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı nazara alınarak TCK 53 ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.