14. Hukuk Dairesi 2015/4911 E. , 2017/8281 K.
"İçtihat Metni"....
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne dair verilen 04.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı temlik olan vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, .... Belediyesinin 19.09.2008 tarih ve 146 sayılı ... Kararı ile 2886 sayılı Kanunun 45. maddesine göre ihale yolu ile satışı yapılan 1938, 3981 ada 3, 3983 ada 3, 3986 ada 3 ve 3986 ada 7 parsel sayılı taşınmazları ihalede davacıların aldıklarını, satışlar uygun görülerek bedellerinin ödendiğini, ... Belediye Encümeninin 13.05.2010 tarihli ve 338 sayılı Kararı ile sözkonusu taşınmazların satış ihalesinin 5747 sayılı Kanuna aykırı bulduğunu, bu kararın hukuki gerekçeden yoksun olduğunu belirterek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini, bu talep kabul görmediği takdirde davacılar ciddi bir munzam zarara uğradığından ihale bedellerinin en yüksek banka reeskont faiziyle birlikte iadesine ve taşınmazların rayiç değerleri ile ihale tarihi arasındaki değer farkının munzam zarar olarak davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesi istemiştir.
Davalı vekili, davacıların tescil talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, .... ilk kademe Belediye Başkanlığı döneminde 19.09.2008 tarihli Encümen kararı ile davacılara ihale edilen taşınmazlar hakkında 5747 sayılı yasanın geçici 2. maddesinin 5. fıkrası gereğince katıldığı belediye olan .... Belediyesinden gerekli onay alınmadağından .... Belediyesinin anılan Encümen kararının ..... Belediye Encümeninin 13.05.2010 tarih ve 338 sayılı Kararı ile iptal edildiğini, davacıların bu işlemin iptali istemiyle ... ..... İdare Mahkemesinde açtıkları davanın reddedildiğini, davacılara bedel iadesine karar verilmişse de belediyenin imkanları olmadığından ödeme yapılamadığını, davacıların munzam zarara ilişkin taleplerininde yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacılar yargılama sırasında 26.03.2013 ve 27.03.2013 tarihli temliknameler ile bu davada davalı ... Belediyesinden alacakları bedelleri tüm faiz ve ferileri ile birlikte ...."e temlik etmişler davayı temlik alan sıfatı ile ... takip etmiştir.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının ihale bedelinin en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte iade talebinin kabulüne, ihale bedelinin KDV"li tutarı olan 568.885,99 TL ile bunun hesaplanan faizi olan 201.432,40 TL olmak üzere toplam 770.318,39 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ihale bedelinin KDV"li tutarı olan 568.885,99 TL"ye 30.04.2014 tarihi itibariyle reeskont faizi yürütülmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hükmü temlik olan davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin, ihalenin iptal edilmiş olması ve bu nedenle açılan davanın....mesi"nin 30.12.2010 tarih ve 2010/1502 - 2309 sayılı Kararı ile reddine karar verilerek kesinleşmiş bulunmasına göre geçersiz bir sözleşme olduğundan davacının talebi ödediği satış bedelinin iadesi ile sınırlıdır.
Geçersiz sözleşme gereğince herkes verdiğini geri alabilir. Bunun için de munzam zarar da vardır. Ancak, ödeme tarihi olan 07.10.2008 ve 08.10.2008 tarihinden bu davanın açıldığı tarihe kadar geçen sürede enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma gözetilerek denkleştirici adalet ilkesi gereği paranın dava tarihine kadar ulaştığı miktar bilirkişiye hesap ettirilerek bulunacak rakam üzerinden talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı vekiline iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 tarihinde oybirilği ile karar verildi.