Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ..."un mahkumiyetine dair İZMİR 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/04/2012 tarihli ve 2011/294 esas, 2012/87 sayılı kararını müteakip, kesinleştirme işleminin iptalini içerir aynı Mahkemenin 21/05/2013 tarihli 2011/294 esas, 2012/87 sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 13/04/2016 tarihli 2014/6582 esas, 2016/3088 sayılı kararı ile dosyanın yeniden ele alınarak verilen karar ve devamındaki işlemlerin yok hükmünde olduğuna dair karar verilmesi nedeniyle İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2012 tarih ve 2011/294 esas, 2012/87 sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığınca verilen 09/04/2017 gün ve 8949-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2017 gün ve 2017/23900 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Kesinleşmiş mahkeme kararlarına ilişkin yasaya aykırılıkların ancak olağanüstü kanun yolu ile giderilmesi gerektiği anlaşılmakla, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 tarihli 2011/294 esas, 2012/87 sayılı kararının hukuki değerden yoksun olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suçun işlendiği tarih itibarıyla 18 yaşını ikmal etmeyen ve adli sicil kaydına göre, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
2- Kayden 17/08/1990 doğumlu olup, suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 150/2. maddesi gereğince tayin olunan zorunlu müdafiye ödenen avukatlık ücretinin, mali olanaklardan yoksun olan suça sürüklenen çocuğa yüklenmesinin Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesindeisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve basit yaralama suçlarından açılan davada, İzmir 8. Çocuk Mahkemesince 11.02.2009 tarihli görevsizlik kararı ile eylemin yağma suçunu oluşturma ihtimaline binaen dosyanın İzmir Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, akabinde İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/294 esas sayılı dosyasında yaşı büyük diğer sanık ile birlikte yargılanmak üzere birleştirme kararı verildiği, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2012 tarihli kararı ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğundan bahisle TCK’nın 141/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezasının aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilerek, müdafiinin yüzüne karşı verilen bu kararın temyiz edilmeden 12.04.2012 tarihinde kesinleştiği, bilahare 21.05.2013 tarihli ek kararla, “04.04.2012 tarihli kararın hüküm fıkrasında, kararın tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ibaresinin yazılı olduğu, dolayısıyla 7 günlük sürenin başlayacağı zaman açısından yanılgıya neden olunabileceği gerekçesiyle kesinleşme işlemlerinin iptaline” karar verilmiş ise de, kesinleşmiş mahkeme kararlarına ilişkin yasaya aykırılıkların ancak olağanüstü kanun yolu ile giderilmesi gerektiği cihetle, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2013 tarih ve 2011/294 E., 2012/87 K. sayılı ek kararının hukuki değerden yoksun olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1- 5237 sayılı TCK"nın 50/3 maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olup, suçu işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezasının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
2- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, 5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince kendisini savunmak üzere avukat görevlendirilmesi nedeniyle zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, (İZMİR) 6. Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 04.04.2012 gün ve 2011/294 E., 2012/87 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 141/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 6 ay 20 gün hapis cezasının TCK"nın
50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdire göre 20,00 TL"den hesaplanarak 4.000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, yine hüküm fıkrasının yargılama giderleriyle ilgili bölümdeki "müdafii gideri olan 452,00 TL" ibaresinin çıkartılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.