Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 21.03.2011 tarih, 2010/20252 Esas, 2011/4039 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :  Alacaklı Akbank T.A.Ş. vekili tarafından borçlu R.B. hakkında kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak sebebiyle genel haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve örnek 7 ödeme emri borçluya 20.03.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Takip kesinleştikten sonra, icra müdürü tarafından 31.03.2009 tarihinde  borçlunun maaş ve ücret alacağının ¼ "nün haczine  karar verildikten sonra, aynı takip dosyası üzerinden 26.11.2009 tarihli haciz müzekkeresi ile de  borçlunun  kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ve tatil ücreti alacaklarının haczine karar verilmiş olup, ancak şikayetçi tarafından  bu haciz müzekkeresine itiraz edildiği  görülmüştür.  
Şikayetçi Y. G. ve İht. Mad.Tic. ve San.A.Ş. vekili maaş haczinde ikinci sırada yer alan Şişli 6. İcra Müdürlüğü"nün 2009/7373  sayılı icra dosyasında 22.04.2009 tarih itibariyle borçlunun hakettiği kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ve tatil ücreti alacaklarının haczedilmesi sebebiyle 6.186,26 TL"nin takip dosyasına gönderimesine ilişkin 15.05.2010 tarihli icra  müdürlüğü şleminin  iptalini istemiştir. 
Takip alacaklıları hacizlerin kaldırılmasına ilişkin üçüncü kişiye bir bildirimde bulunmadığı sürece, şikayetçi şirket ilk haczi uygulayan icra dairesine parayı göndermek  zorundadır. İlk haczi uygulayan icra dairesince sıra cetvelinde paranın dağıtımı yapılacaktır. Hacizdeki sıra gözetilmeden yapılan ödemelerden şikayetçi şirket sorumlu olacağından; icra müdürlüğü işleminin iptalini istemekte, hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir.
Açıklanan nedenlerle; işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, üçüncü kişinin şikayet hakkı bulunmadığından bahisle istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşıldığından Dairemiz onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle  bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ  : Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.03.2011 tarih ve 2010/20252 Esas, 2011/4039 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.