14. Hukuk Dairesi 2015/5908 E. , 2017/8279 K.
"İçtihat Metni"...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.12.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı arsa sahipleri vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı yüklenici ... ile arsa sahibi diğer davalılar arasında haricen düzenlenmiş olan tarihsiz kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, 1088 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılmakta olan binada 2. kat 6 no"lu bağımsız bölümü 15.03.2012 tarihli satış senedi ile yüklenicinin davacıya sattığını, satış bedelinin ödendiğini, davalılar arasındaki sözleşmenin yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle feshedildiğini, davalılar arasında yapılan 07.07.2013 tarihli fesih protokolüne göre kat karşılığı inşaat sözleşmesi yürürlükte iken yüklenici tarafından 3. kişilere satılan bağımsız bölümlerin hak sahiplerine devredileceğinin kabul ve taahhüt edildiğini belirterek, dava konusu 6 no"lu dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım arsa sahibi davalılar vekili davanın reddini savunmuş, davalı yüklenici vekili duruşmada alınan beyanında aleyhe olan beyanları kabul etmediğini bildirmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü arsa sahibi davalılar vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davalı arsa sahipleri vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Öncelikle dava ... sıfatı ile açılmış ve bu sıfatla görülüp sonuçlandırılmıştır. Gerekçeli karar başlığında davanın Tüketici Mahkemesi sıfatı ile görüldüğünün yazılmamış olması mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak görülmekle bu husus bir bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama giderleri HMK"nın 326. maddesi gereğince davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. Bu yargılama giderleri, hem davayı kazanan tarafça daha önce peşin olarak ödenen hem de dava sonunda ödenmesi gereken harç ve masraflar ile yargılama gideri olan vekalet ücretidir. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir.
Somut olayda, dava dilekçesinde dava değeri 120.000,00 TL olarak gösterilmiştir. Yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğine göre, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin davalılardan tahsil edilerek hazineye irat kaydına ve yine dava değeri üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken, 750 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı arsa sahipleri vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının üçüncü bendinin ikinci satırında yer alan "Hazineye irat kaydına" sözlerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "davacıya verilmesine" sözlerinin yazılmasına, hüküm fıkrasının dördüncü bendinin ikinci satırında yer alan 750,00 TL" rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine "12.000 TL nispi" rakam ve sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.