10. Hukuk Dairesi 2016/2363 E. , 2018/4168 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-... 2-... 3-... 4-... adlarına....... ... 6...... aralarındaki dava hakkında......Mahkemesinden verilen 08/01/2015 günlü ve 2010/355 E. - 2015/3 K. sayılı hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ..., ... ve ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Davalılar ..., ... ve ... vekilinin her birinin nispi yatırması gereken harcı, maktu harç yatırmak suretiyle eksik yatırdığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/l sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hâkim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş, sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği hâlde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar ..., ..., ... tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca da, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davalılar vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere,
2-Davalı ..."ye gerekçeli karar tebligat parçasının dosya içinde bulunmadığı anlaşılmakla, tebligat parçası dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere,
3-Eldeki dosyada aleyhine hüküm kurulan davalı "....... Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı bulunan adresine numarası yazılmaksızın Tebligat Kanunu madde 35"e göre tebligat yapılmış olup, gıyabi hükmün usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, hükmi şahısılara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Kanunu"nun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de tüzel kişilere yapılacak tebligat usulü belirlenmiştir.
Ayrıca Tebligat Kanunu"nun 7/a maddesinde, "Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebilgat yapılır denilmiş, elektronik ortamda yapılacak tebligatlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen "Elektronik Tebligat Yönetmeliği" çıkarılmıştır (RG 19.1.2103 t. S.28533).
Mahkemece yetkili Ticaret Sicil Memurluğundan bildirilen, davalı şirketin kayıtlı adresine, tam adresi yazılmak suretiyle açıklandığı gibi yöntemince gerekçeli karar tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten sonra, gerekirse 6100 sayılı HMK"nın 366 ve 346. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....