Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3523
Karar No: 2017/8043

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3523 Esas 2017/8043 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/3523 E.  ,  2017/8043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi tüm taraflarca istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği, ... İlçesi, ... Köyünde bulunan yalaşık 35.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiştir. Davalı Hazine ise taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonuucu: davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu taşınmaz ile ilgili Harita Mühendisi bilirkişi ... tarafından dosyaya sunulan 23/12/2015 tarihli krokili raporda koordinatlı olarak (A1) ile gösterilen 5326,21 m² "lik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (A2) ile gösterilen 7511,29 m²"lik kısmın Orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm tüm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ise 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılarak 09/12/1992 tarihinde kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 15/05/1984 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın (A1) harfli kısmının davacı adına tesciline, A2 harfli kısmının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmişse de; yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; kadastro çalışmaları sırasında, tescil harici bırakılan taşınmazların tesciline dair davalarda 4721 sayılı Kanunun 713/3. maddesi uyarınca davanın, yasal hasım olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi"nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal böyle olunca; Mahkemece, ... ilçe Belediye Başkanlığının yanında ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına da husumetin yöneltilmesi ve taraf eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru değildir.
    Bundan ayrı olarak; yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdit tutanakları getirtilmemiş, sadece orman kadastro haritası ile yetinilmiş, keşifte uygulanan 1956 ve 1995 yılı memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları getirtilmemiş ayrıca dava konusu taşınmazın niçin tapulama dışı bırakıldığı araştırılmamıştır.
    O halde mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra, Mahkemece, öncelikle taşınmazın kadastro paftası getirtilerek, niçin tapulama dışı bırakıldığı aratırılmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellere ait kadastro tespit tutanağı ile eğer itirazlı ise dava dosyası, varsa bu parsellere ait dayanak tapu ve vergi kayıtları ve keşifte uygulanan 1956 ve 1995 tarihli memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu yapılmış ise orman kadastrosu ile irtibatlı kroki düzenlettirilmeli, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve yine hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazın niteliği ile üzerinde varsa ağaçların cinsi, yaşı, sayısı, dağılımı, kapalılık oranı ile tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı ile kullanılan yerlerden olup olmadığını açıklayıcı, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı;
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medenî Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerindeki) koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte getirtilen tespitten geriye doğru 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllardaki kullanım durumu, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazların toprak yapısı incelenmeli, ziraatçi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın geçmiş ve ayrıntılı fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar - ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları HMK’nın 259 ve 261. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar - ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, bayiileri yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüklerinden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz
    olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı ... Belediyesi, davalı ... Yönetimi ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/10/2017 günü oybirliğiye karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi