Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10353 Esas 2021/2963 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10353
Karar No: 2021/2963
Karar Tarihi: 23.03.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10353 Esas 2021/2963 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Olayda sanığın sevk ve idaresindeki aracın sola dönüş esnasında, aynı istikamette arkasından gelen başka bir araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada bir kişi hafif, diğeri ise 4. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmıştır. Mahkeme, sanığın asli kusurlu, diğer araç sürücüsünün de tali kusurlu olduğunu tespit etmiştir. Temyiz durumunda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarihli kararına göre, taksirli suçlarda failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve güttüğü amaç ve saik belirleyici olamayacağı gözetilmelidir. Bu nedenle, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüş ve hüküm, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkündür. Bu bağlamda, hükmün ‘’sanığın kastına dayanan kusurunun ağırlığı ile suç sebep ve saikleri ‘’ibaresi yerine, ‘’failin taksire dayalı kusurunun ağırlığı’’ ibaresinin eklenmesine karar ver
12. Ceza Dairesi         2019/10353 E.  ,  2021/2963 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Olay günü saat 16:00 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobili meskun mahal dışında, düz çizgi ile bölünmüş, iki yönlü, iki şeritli, 7.50 m genişliğinde, yatay güzergahı virajlı, düşey güzergahı eğimli yolda seyir halindeyken sola dönüş için manevra yaptığı esnada aynı istikamette arkasından seyreden ...’un sevk ve idaresindeki otomobil ile çarpıştığı, kaza nedeniyle ...’un otomobilinde yolcu olarak bulunan katılan ...’un basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, katılan ...’ın ise basit tıbbi müdahale ile giderilemez, 4. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde sanığın asli kusurlu, ...’un tali kusurlu olduğunun tespit edildiği olayda;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan “failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı” ve (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 2. fıkrasının 1. bendindeki ‘’ sanığın kastına dayanan kusurunun ağırlığı ile suç sebep ve saikleri ‘’ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine ‘’ failin taksire dayalı kusurunun ağırlı’’ ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 23.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.