
Esas No: 2019/22724
Karar No: 2021/1496
Karar Tarihi: 11.02.2021
5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/22724 Esas 2021/1496 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5187 sayılı Kanun"un "yeniden yayım" başlıklı 24. maddesi;
"Bir süreli yayında yayımlanmış haber, yazı ve resimleri kaynak göstermeksizin yeniden yayımlayanlar beşmilyar liradan onmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.
Bu eserleri, yeniden yayım hakkı saklı tutulmuş olmasına rağmen, süreli yayın sahibinin izni olmadan yeniden yayımlayanlar yirmimilyar liradan kırkmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar." hükmünü amirdir.
Buna göre "yeniden yayım" suçunun (24/1. madde) maddi unsurları;
- Bir süreli yayında yayımlanmış haber, yazı ve resimleri,
- Kaynak göstermeksizin yeniden yayımlamak olup,
Suçun faili; haber ajansı yayınları dahil olmak üzere bir süreli yayında var olan haber, yazı ve resimleri kaynak göstermeksizin yayımlama (neşir) faaliyetini gerçekleştiren kişi, suçun konusu; haber, yazı veya resim, suçun mağduru; bu haber, yazı ve resimler üzerinde hak sahibi olan kişilerdir. Kanun"da bu suç için öngörülen yaptırım, güncel haliyle 5.000 TL"den 10.000 TL"ye kadar adli para cezasıdır.
Bu suçun nitelikli halinin (24/2. madde) unsurları ise;
- Bir süreli yayında yayımlanmış haber, yazı ve resimleri,
- Yeniden yayım hakkı saklı tutulmuş olmasına rağmen,
- Süreli yayın sahibinin izni olmadan yeniden yayımlamaktır.
Nitelikli halde suçun faili; haberin kaynağını gösterse dahi, yeniden yayım hakkı, hak sahibi tarafından saklı tutulmuş olan haber, yazı ve resimleri, süreli yayın sahibinin izni olmaksızın yeniden yayımlayan kişi, suçun konusu; önceden bir süreli yayında yayımlanmış olmak şartıyla, yeniden yayım hakkı saklı tutulan haber, yazı veya resim, suçun mağduru ise; yeniden yayım hakkını saklı tutan hak sahibi ile yeniden yayım hakkı saklı tutulan haber, yazı ve resmi hukuka uygun biçimde elde eden bir diğer süreli yayın sahibi olabilir. Suçun nitelikli halinin işlenmesi karşısında öngörülen yaptırım ise güncel haliyle 20.000 TL"den 40.000 TL"ye kadar adli para cezasıdır.
5187 sayılı Kanun"un 24/1. maddesinde suç oluşturan eylem, herhangi bir süreli yayında yayımlanmış olan haber, yazı ve resmi, kaynak göstermeden yayımlamak iken, 24/2. maddesinde suç oluşturan eylem herhangi bir süreli yayında yayımlanmış olan ve süreli yayın sahibi tarafından yeniden yayım hakkı saklı tutulmuş olan haber, yazı ve resmi süreli yayın sahibinin izni olmaksızın yeniden yayımlamaktır. Dolayısıyla, yeniden yayım suçunun temel şekli ile nitelikli hali arasında; suçun unsurları, faili, konusu ve mağduru ile öngörülen yaptırımlar bakımından esaslı farklılıklar bulunmaktadır.
Temyize konu edilen hükme esas somut olayda; katılanın sahibi olduğu "iha.com.tr" adlı internet sitesi üzerinden, aboneleri tarafından şifre veya bir anahtar cihaz aracılığıyla girilen ajansın servis ettiği güncel haberlerin noktası virgülüne kadar aynı şekilde sanığın yazı işleri müdürü olduğu yerel gazetede yayımlanması eylemi dava konusu yapılmış, sanığın 5187 sayılı Kanun"un 24/1. maddesi gereği cezalandırılması istenmiştir.
Soruşturma aşamasında sanığa 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi de gözetilerek 6.250 TL ön ödeme tebliği yapıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tüm bu açıklamalar ışığında;
Öncelikle katılan "İhlas" haber ajansına yazı yazılarak; suça konu haber, yazı ve fotoğrafların üzerinde ne şekilde hak sahibi olduklarının, bu haber, yazı ve fotoğraflar üzerinde "yeniden yayım" haklarının saklı tutulup tutulmadığının, hukuka uygun yollarla elde edilmesi mümkün olan haber, yazı ve fotoğrafları, katılan ajansın sadece abonelerine servis edildiği ilk tarih ile suç tarihi arasında kendi abonelikleri kapsamında internet üzerinden veya haricen yapılan ödeme karşılığında temin eden farklı ajans veya süreli yayın sahiplerinin kimler olduğunun, bu kullanıcıların kendilerine servis edilen haberleri üçüncü kişilere (süreli yayın sahiplerine, yazılı veya görsel basın organlarına) servis etme haklarının bulunup bulunmadığının, ayrıca "iha.com.tr" internet adresinde herkese açık şekilde yayınlanıp yayınlanmadığının sorulması ve gelecek cevaba göre gerek görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; hukuka aykırı şekilde elde edilip edilmediklerinin, dolayısıyla sanığın 5187 sayılı Kanun"un 24/1. veya 24/2. maddelerinde yazılı unsurlara göre hukuki durumunun tayin ve takdiri ile gerekirse ek savunma verilmek ve 5187 Sayılı Kanun’un 24/1 ve 24/2. maddelerinin sanığın eylemine uyanının alt sınırından TCK"nin 75. maddesinde göre ön ödeme ihtarı yapılarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre ise,
Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere;
Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen ve hükümden sonra (24.10.2019 tarihinde) yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı "basit yargılama usulü" başlıklı CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından 1412 sayılı CMUK’nin 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.