6. Hukuk Dairesi 2015/3407 E. , 2016/253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 15.03.2011 başlangıç tarihli ve 15.03.2012 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan büronun aylık kira bedelinin 333,00 TL olduğu en geç ait olduğu ayın ilk 5 gününde ve her ay peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup sözleşmenin bu kısmı kiraya veren ... ve kiracı ... tarafından ve ortak zincirleme kefil olarak da ... tarafından imzalanmıştır. Sözleşmenin son sayfasında ise kiracı tarafından bütün masrafları ödenerek yapılacak işler başlığı altında 4 kalem halinde iş sayılmış olup, bu işler; Kombi ve bağlantısının yapılması (2.800,00 TL), abonelik ücreti (340,00 TL), Mutfak camlarının PVC yaptırılması (1.500,00 TL), 2011-2012 emlak vergisinin ödenmesi (500,00 TL), şeklinde açıklanarak yapılacak işler toplam bedeli 5.140,00 TL olarak hesaplanmıştır. Sözleşmenin bu kısmı da kiralayan ve kiracı tarafından imzalanmış, ... ise belirtilen kısmı kefil olarak imzalamıştır.
Davacı kiralayan tarafından yukarıda belirtilen kiracı ve kefille birlikte, sözleşmeye taraf olmayan, daha önceki kiracı ... ve kefil ... aleyhine başlatılan icra takibinde aylık 333,00 TL den 2011 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları kira alacakları ile birlikte 2007, 2008, 2009, 2010 yıllarına ait geriye dönük alacak olarak 5.140,00 TL tutarındaki belgeden kaynaklanan alacak açıklamasıyla, toplam 2.331,00 TL kira alacağı ve 5.140,00 TL diğer alacağın, faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular ... ve ... borçlu olmadıklarını belirterek icra takibine itiraz etmiştir. Diğer borçlular kiracı ... ve kefil ... vekili ise borcun sadece 513,50 TL lik kısmını kabul ettiklerini kalan miktara itiraz ettiklerini bildirmiştir.
Davalı borçlular aleyhine itirazın iptali istemiyle açılan davada mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Yıllık kira bedelinin 4.000,00 TL olduğunu, ancak eski borçların da sözleşmeye dahil edildiğini, 500,00 TL peşinat, 780,00 TL kiralayanın posta çeki hesabına yatırılan para, 2.800,00 TL kombi ve
bağlantısının yapılması, 340,00 TL abonelik ücreti, 500,00 TL emlak vergisi, 1.500,00 TL mutfak camları ve PVC olmak üzere toplamda 6.420,00 TL lik sözleşme imzalandığı, 6.420,00 TL den yıllık kira bedeli 4.000,00 TL çıkarıldığında işyerinin önceki dönem borcunun 2.420,00 TL olduğu, davacı alacaklıya 500,00 TL peşinat 780,00 TL kiralayanın posta çeki hesabına yatırılan para, kiraya istinaden 1.800,00 TL çekle ödeme ve PVC işi için 991,00 TL ödeme olmak üzere toplam 4.071,00 TL ödeme yapıldığı, eski kira borcu 2.420,00 TL ve 7 aylık sözleşme dönemi kira borcu 2.331,00 TL toplamının ise 4.751,00 TL olduğunu, ödemeler toplamının borç toplamından düşülmesi sonucunda 680,00 TL borç miktarı bulunduğu, işlemiş faizinin 4,32 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile asıl alacağın 680,00 TL lik kısmı ile işlemiş faizin 4,32 TL lik kısmı yönünden itirazın iptaline, diğer davalılar ..., ... ve ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya kapsamına toplanan delillere mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Mahkemece her ne kadar davalı ...’nin kefaletinin adi kefalet olduğu asıl borçlu ile aynı anda kefil hakkında icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle kefil ... hakkındaki davanın da reddine karar verilmiş ise de, anılan davalı sözleşmenin son sayfasında yer alan, kiracı tarafından masrafları ödenerek yapılacak işler ile ilgili kısmı adi kefil olarak imzalamasına rağmen kira sözleşmesinin genel şartlar ve özel şartlar kısımlarını “ortak zincirleme kefil borçlu” sıfatıyla imzalamış olup kira alacağı yönünden kiracı ile birlikte kefil hakkında icra takibi yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece davalı kiracının adi kefil olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3-) Kiracı ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Sözleşmenin son sayfasında kiracı tarafından masrafları karşılanarak yapılacak işler, bedelleri ve bedellerin toplamı net bir şekilde belirtilmiş olup, kiracı tarafından yapılacak bu işlerin bedelleri toplamının 5.140,00 TL olduğu açıkça ifade edilmiştir. Belirtilen bu bedele sözleşmenin ön yüzünde yer alan bir yıllık kira bedeli olan 4.000,00 TL nin de dahil olduğu yönünde bir açıklama yer almamaktadır. O halde icra takibinde talep edilen kira alacakları toplamı olan 2.331,00 TL nin ödenip ödenmediği ve sözleşmenin son sayfasında kiracı tarafından yapılacak işler olarak belirtilen toplam 5.140,00 TL tutarındaki işlerin yapılıp yapılmadığı hususlarında ayrı ayrı değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.