20. Hukuk Dairesi 2016/3621 E. , 2017/8040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü, ... mevkiinde bulunan yaklaşık 7 dönümlük taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi (köyü) Meskun 5984,52 m2 büyüklüğündeki yerin davacı ... adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1964 yılında yapılmış ve 03/03/1965 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyünde 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra yapılan 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, işi bitirme, sonuçları ilan tutanakları, çalışma tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri dosyaya getirtilmemiş, sadece 1986 yılında 3302 sayılı Kanunla değisik 2/B uygulamasına ilişkin tutanak ve haritası ile yetinilmiş, kefiş sırasında uygulanan 1959 ve 1996 tarihli memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları getirtilmemiş, orman bilirkişi taşınmazın eğiminin %15-25 civarında olduğunu, ziraat bilirkişi %20-25 olduğunu açıklamış, 04/05/2015 tarihli müşterek olarak düzenledikleri ek raporda ise eğimin %20-25 civarında olduğunu belirtmişselerde, eğimin neye göre belirlendiği açıklanmamış, çekişmeli taşınmaz üzerinde deliceden aşılanma zeytin ağaçları bulunduğu belirtilmişse de delicelerin kök ve aşılama yaşı ve kapalılık oranı belirtilmemiştir. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
Ayrıca kadastro çalışmaları sırasında, tescil harici bırakılan taşınmazların tesciline dair davalarda 4721 sayılı Kanunun 713/3. maddesi uyarınca davanın, yasal hasım olan Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu ...
Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal böyle olunca; Mahkemece, ... İlçe Belediye Başkanlığının yanında ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına da husumetin yöneltilmesi ve taraf eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması da doğru değildir.
O halde mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra, çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyünde 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, sonrasında 1744 sayılı Kanun ile değisik aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, işi bitirme, sonuçları ilan tutanakları, çalışma tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri ve yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafı, memleket haritası, kesifte uygulanan 1959 ve 1996 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafları ve münhanili kadastro paftası, halihazır harita ve topoğrafik harita bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita - kadastro mühendisi ve bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşif ve incelemede, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle çizilip gösterilmeli, ayrıca; en eski tarihli orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve bu memleket haritasının yapımında kullanılan en eski tarihli hava fotoğrafının ve dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ölçeklerini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafı üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı kadastro paftası ile çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenerek, çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğünü (ağaçların cinsini, sayısını, yaşını, kapalılık oluşturup oluşturmadıklarını), ayrıca münhanili kadastro paftasından, memleket haritası, halihazır harita ve topoğrafik haritalardan da yararlanılmak suretiyle çekişmeli yerin gerçek ve kesin eğimi belirlenmeli, irtibatlı kroki düzenlettirilmeli ve üzerindeki zeytin ağaçlarının dikim suretiyle mi? yoksa delicelerden mi? aşılanmak suretiyle elde edildiği ve aşı yaşları saptanmalı, dava konusu taşınmazın orman kadastro sınırları dışında kalması veya resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olması, orman içi açıklık veya eylemli orman olmamaları halinde, bu kez zilyetlikle kazanım koşulları araştırılmalı, ziraat mühendisinden, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, üzerindeki bitki ve toprak yapısı, eğim durumu yönünde rapor alınmalı; zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, yerel bilirkişi ve tanıklarından taşınmazın öncesinin delicelik, çalılık ve makilik niteliğinde olup olmadığı sorulmalı, 6831 sayılı Kanunun 23.09.1983 gün ve 2896 sayılı Kanun ile değişik 1/ı maddesinde "sahipli arazideki aşılı ve aşısız zeytinliklerle, Özel Kanunu (...1939 gün 3573 sayılı Kanun) gereğince Devlet Ormanlarından tefrik edilmiş ve imar, ıslah ve temlik şartları yerine getirilmiş bulunan yabani zeytinlikler ile 09.07.1956 gün ve 6777 sayılı Kanunla tasrih edilen yabani veya aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve harnupluklar orman sayılmaz" hükmünün bulunduğu, davacı 3573 sayılı Kanunun 2. ve devamı maddeleri gereğince tahsis edilip imar ve ıslah işlemleri tamamlanarak yetkili makamlarca yapılan temlik işlemine ya da
tapuya dayanmadığından taşınmaz üzerinde bulunan ve orman ağacı niteliğindeki delice ağaçlarının aşılanması halinde orman sayılan yerlerde 3402 sayılı Kanunun 17. maddesinin uygulanmayacağı, %12’den fazla eğimli delicelerin muhafaza (koruma) makisi olduğu, muhafaza makilerinin 5653 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik 3116 sayılı Kanunun 1/e maddesinin istisnasını teşkil ettiği, aynı maddenin son fıkrası gereğince Devlet Ormanı olarak kabulü gerekeceği, yine 08.09.1956 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi gereğince toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makiliklerin orman sayılan yerlerden olduğu, bilimsel olarak, eğimin % 12’yi aştığı yerlerin toprak muhafaza karakteri taşıyacağı, bu nedenle orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü gerekeceği gözetilmeli, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, bayiileri yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüklerinden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19/10/2017 günü oybirliğiye karar verildi.