23. Hukuk Dairesi 2015/4112 E. , 2015/7295 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : ......Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma isteminin rediyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında, ..., beldeler ve köylerin elektrik dağıtım şebekesi ile enerji nakli hatlarının mevcut durumunun projelendirilmesi, numaralandırılması, abonelerin şekebe irtibat ve adres bilgilerinin kayıt altına alınması işlerini konu alan hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı idarece temin ve tedarik edilmesi gereken haritaların, imar ve hali hazır planlar ile diğer bir kısım resmi belgelerin müvekkili yüklenici firmaya tevdi edilmediğinden işin ifasının güçleştiğini, bu durumun müvekkilinin zararına neden olduğunu, bir kısım hak ediş bedellerinin geç ödendiğini, işin bir bölümünü oluşturan sahada koordinat ölçümü işi ile elektrik tehlike levhası işine ilişkin hizmet bedellerinin ve 623.812,89 TL tutarlı 8 no"lu hak ediş bedelinin ise ödenmediğini ileri sürerek, davalıya teminat olarak verilen 85.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesini, sözleşmeden kaynaklanan zararlarının ve alacaklarının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ödemelerin süresinde yapılmamış olması nedeniyle uğradıkları zararları ve alacaklarının karşılığı olmak üzere 100.000,00 TL"nin hak edişlerin hazırlanıp davalıya teslim edildiği tarihten itibaren %30"dan az olmamak kaydıyla ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 892.346,51 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca müvekkili idarenin tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacı firmanın işin başından beri gerekli harita, altlık ve sair teçhizatlara sahip olduğunu, ayrıca davacının hak ediş alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının yapmış olduğu işlerin dava tarihi itibariyle bedelinin 1.192.604,62 TL olduğu, davalının ise toplam 416.651,13 TL ödeme yaptığı, alması gereken bakiye bedelin 892.346,51 TL olduğu, bunun 623.812,89 TL"sinin 8 no"lu hak ediş bedelinden kaynaklandığı, dava tarihi itibariyle ödeme süresi henüz sona ermeyen 8 no"lu hak ediş bedeli alacağının henüz muaccel hale gelmediği, bu itibarla davacının alacağının 268.533,60 TL olduğu gerekçesiyle bu meblağın davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, ...Hukuk Dairesi"nin 20.11.2012 tarih ve 2011/9993 E., 2012/21365 K. sayılı ilamıyla, davalı vekilinin, itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış ise de, alınan ek raporun sadece faiz alacağına ilişkin olduğu ve 17.02.2011 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı davalı vekilinin yaptığı ciddi itirazlar üzerinde durulmadan alınan rapora dayalı olarak hüküm kurulduğu, bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta haritacılık ve coğrafi bilgi sistemleri (GIS) işlemlerinde uzman öğretim üyesinin de yer aldığı yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak ve gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak, ihale dökümanına göre yapılacak işin kapsamı belirlenerek, davalı vekilinin savunma ve itirazları tek tek incelenmek suretiyle davacının alacak miktarının Yargıtay denetimine elverişli şekilde tespiti için bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 268.533,60 TL"nin 100.000,00 TL"sinin dava, 168.533,60 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, taraflar arasındaki 23.11.2007 tarihli elektrik dağıtım şebekesi ile enerji nakli hatlarının mevcut durumunun projelendirilmesi, numaralandırılması, abonelerin şekebe irtibat ve adres bilgilerinin kayıt altına alınması işlerini konu alan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İşletme ve bakım için elektrik dağıtım şebekesi numaralama işlerinin son durum projesinin hazırlanması (40.10 no"lu poz) işi sözleşmede yapılması kararlaştırılan işlerden ise de, davacı tarafça en son hazırlanan 8 no"lu hak ediş raporunda ve önceki diğer tüm hak ediş raporlarında anılan işe yönelik her hangi bir ücret talep edilmediği gibi, bozma öncesi alınan 21.10.2010 havale tarihli kök bilirkişi kurulu raporunda bu işin bedeli hesaplamaya dahil edilmediğinden mahkemece hüküm altına alınmamış ve ilk hüküm davacı tarafça da temyiz edilmemiştir. Buna rağmen, bozmadan sonra alınan bilirkişi kurulu raporunda, 40.10 no"lu iş kalemine ilişkin olarak iş miktarı ile bedelinin hesaplanması ve bulunan bedelin mahkemece hüküm altına alınması, HMK"nın 26/1. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olmuş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, davacı tarafça dava dilekçesinde 8 no"lu hak ediş bedelinin de tahsili istenmiş, mahkemece verilen ilk kararda, 17.02.2011 havale tarihli ek bilirkişi raporunda sözleşmenin hizmet işleri teknik şartnamesinin 42. maddesinde hak ediş ödeme sürelerinin düzenlendiği, 8 no"lu hak ediş bedeli alacağının bu hükme göre dava tarihi itibariyle henüz muaccel hale gelmediği şeklindeki görüşü esas alınarak, bu alacağa ilişkin istemin reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmediğinden, bu yönde verilen ret kararı kesinleşmiştir. Bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu raporunda, sözleşme tarihinden iş bitim tarihine kadar yapılan tüm işlerin miktarı ve bedelleri hesaplanmış ve mahkemece hüküm altına alınmış ise de, henüz muaccel olmadığı kesinleşen, 8 no"lu hak ediş dönemi ve bu dönemin sonundan iş bitim tarihine kadar yapılan işlerin bedelinin hesaplamaya dahil edilmesi ve hüküm altına alınması doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece, 8 no"lu hak ediş dönemi (17.06.2009-20.07.2009 tarihleri arası) ve bu dönemin sonundan iş bitim tarihine (17.09.2009) kadar yapılan işlerin miktarı ve bedelleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, dava tarihi itibariyle henüz muaccel hale gelmeyen bu işlerin bedelinin, toplam iş bedelinden mahsubu ile kalan kısmın hüküm altına alınması gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi de isabetsiz olmuştur.
Diğer yandan, davacı tarafça ...hak ediş bedeli ile ilgili her hangi bir talep bulunmamasına ve bu hak ediş bedelinin ödendiği hususunda taraflar arasında da bir uyuşmazlık olmamasına rağmen, hükmün gerekçesinde 7 no"lu hak ediş nedeniyle bakiye kalan alacaktan bahsedilmesi dosya kapsamına uygun düşmediğinden, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
3)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınması gereken harç peşin yatırıldığından davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2015 tarihinde oybirliğ ile karar verildi.