16. Hukuk Dairesi 2015/8189 E. , 2017/2270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 174 ada ... parsel sayılı 154.515,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı mera vasfıyla tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında 6360 sayılı Yasa gereğince ... ve ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 174 ada ... parsel sayılı taşınmazın tespit gibi mera vasfı ile sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve dahili davalı ... vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen kesin süre içerisinde davacının keşif giderini yatırmadığı, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece ....09.2014 günü yapılması kararlaştırılan keşif için 08.08.2014 günlü duruşmada karar alınmış, davacıya masrafların keşif tarihinden ... gün öncesine kadar yatırılması konusunda açıkça belirlenmeyen bir süre verilmiş, tanınan süre ile keşif günü arasında bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için gerekli olan makul süre tanınmamış, ara kararda kesin süreye uyulmaması halinin hangi hukuki sonucu doğuracağı açıklanmamış, davacıya çıkarılan muhtırada ise bu hususa değinilerek usulsüzlük oluşturulmuştur. Kesin süreye ilişkin hükümlerin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince ara kararında ve bu ara kararına istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekli olduğu halde, Mahkemece, hükme esas alınan 08.08.2014 tarihli keşif ara kararında, anılan hususlara tam riayet edilmemiş, kesin sürenin son günü açıkça belirlenmemiş, davacı tarafa tanınan süre ile keşif tarihi arasında, bilirkişi adayları ve tanıklara keşif tarihinde arazi başında hazır olmaları için davetiye çıkarılmasına yeterli süre verilmemiş ve kesin süreye uyulmamasının hukuki sonuçları açık şekilde belirtilmemiş olması nedeniyle anılan ara kararı da usule uygun olmayıp, bu ara kararına uyulmamış olmasının davacı aleyhine sonuç doğurması da mümkün bulunmadığı gibi kabule göre de dahili davalı ... hakkında vekalet ücreti yönünden olumlu veya olumsuz hüküm kurulmaması dahi isabetsiz olup, yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, ....04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.