14. Hukuk Dairesi 2017/1779 E. , 2017/8246 K.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.07.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili davalı ... Müd. Vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 21.02.2009 tarihinde vefat eden muris ..."ün terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece ilk olarak, TMK"nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiş, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin 26.05.2015 tarih, 2015/1818-5839 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Mahkemece yapılan araştırmalarda ölüm tarihinin esas alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde, murisin 21.02.2009 tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrımenkul ve banka kaydı bulunup bulunmadığının tespiti için tapuya ve bankalara yazılmalı, muris adına kayıtl plakalı aracın ölüm tarihindeki bedeli belirlenmeli murisi ve olan borçların ölüm tarihi itibariyle miktarı tespit edilmeli, murise ait "" ismindeki "inşaat malzeme satış" işi sebebiyle davacının mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadığı araştırılararak sonucuna göre bir hüküm verilmelidir.
Ayrıca, davacının Av. ... ve Av. ..."e verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.