11. Hukuk Dairesi 2016/1646 E. , 2017/4085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/05/2015 tarih ve 2012/824-2015/193 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı – karşı davalı ... Gıda İth. İhr. San. ve Dış Tic. ... vekili, 2012/824 esas sayılı davada, müvekkilinin davalı ile ... civarı yolların üst yapımı onarımı için agrega temini ve nakli konusunda nakliye anlaşması yapıldığını, davalının ödemesi gereken parayı ödemediğini, yapılan işin bedeli ve gecikme cezası toplamında 434,037,70 TL alacağının olduğunu, davalı tarafından yapılan 177.444,00 TL mazot ödemesi ve 110.000,00 TL mahsup edildiğinde davalının 146.593,00 TL borçlu olduğunu, yine davalı tarafından verilen 100.000,00 TL çek icraya konulduğundan bakiye 46.593,00 TL alacağı bulunduğunu belirterek bu miktarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/405-418 sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkili firma ile davalı arasında yapılan sözleşme ile Muğla civarı yolların üst yapımı onarımı için agrega temini ve nakli konusunda nakliye anlaşması yapıldığını, tarafların anlaşmaya göre bir takım yükümlülükler üstlendiğini ve yerine getirdiklerini, işin fiilen sona erdiğini, davacı müvekkilinin ödeme yaptığını, davalıya 273,00 TL gibi küçük bir miktar borcunun kaldığını ancak davalının 100.000 TL"lik teminat çekini iade etmesi gerekirken haksız ve hukuka aykırı olarak işleme koyduğunu, tarafların sözleşmeye uymaları nedeniyle teminat çekinin de iade edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespiti ile teminat çekinin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yolların üst yapımı onarımı için agrega temini ve nakli konusunda nakliye anlaşması yapıldığı, yapılan tespitler ve incelemeler sonucunda her iki davanın da kısmen kabulü ile 2012/824 esas sayılı davacı ... Gıda İth. İhr. San. ve Dış Tic. ... vekilinin açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, 40.454,75 TL"nin davalı ... İnşaat Taahhüt San. Tic."den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/405-418 esas sayılı dava dosyasında davacı ... İnşaat Taahhüt San. Tic.... vekilinin açmış olduğu dava nedeniyle ... 22. İcra Müdürlüğü"nün 2011/9254 esas sayılı dosyasında ... Bank ... Şubesi"ne ait 31942119 müşteri 1005163 seri nolu 100.000,00 TL"lik çek nedeni ile ... Gıda İth. İhr. San. ve Dış Tic. ..."in alacakları ... 13.Asliye Mahkemesi"nin 2012/824 esas sayılı dosyası nedeniyle hüküm altına işbu kararla alınmış olduğundan 100.000,00 TL çekte ödenen 13.939,40 TL düşüldükten sonra 86.060,60 TL miktarında ... İnşaat Taahhüt San. Tic."nin borcunun olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı asıl davada davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ... ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, taşıma sözleşmesinden doğan alacak, birleşen dava ise takip dayanağı bono nedeniyle borçlu olmadığının tepsiti istemine ilişkindir.
Cezai şart, sözleşmede kararlaştırılan ve sözleşme koşullarını ihlal eden tarafın karşı tarafa ödemeyi yükümlendiği bir edim borcu olup, sözleşmedeki asıl edim borcunun fer"i niteliğindedir. Borçlar Kanunu"nun 158. (6098 sayılı TBK m. 179) maddesinde üç fıkra halinde düzenlenen cezai şartı, kural olarak uygulama alanı itibariyle üç grupta toplamak mümkündür. Buna göre; seçimlik ceza, ifaya ekli ceza ve dönme cezasıdır.
Seçimlik ceza, sözleşme ile üstlenilen edim borcunun hiç ifa edilmemesi veya noksan ifası ile, edimden borçlu kalan taraf için cezai şart kararlaştırılmış ise, edim borcunu yerine getirmeyen borçlu hakkında edim alacaklısı akdi feshetmek koşulu ile cezai şartın kendisine ödenmesini talep edebilir. Böylece akti bağlantısını sürdüren tarafın seçimlik cezaiyi isteyemeyeceğini kabul etmiştir. Ancak, bu kuralın aksi taraflarca kararlaştırılabilir.
İfaya ekli ceza, sözleşme ile üstlenilen edimin belirlenen zamanda tamamlanıp teslim edilmemesi veya sözleşmede kararlaştırılan koşullarla edimin yapılmamış olması halinde ödenmesi kabul edilen cezadır. Edimin yüklenici tarafından sözleşme süresinden sonra gecikmeli olarak yapılması üzerine ifaya ekli cezai şartın istenebilmesi için Yasa"nın hükmünde açıkça belirtildiği üzere, teslim sırasında iş sahibinin cezai şart hakkını saklı tuttuğunu bildirmesi ve sözleşmeden dönülmemiş olması gerekir. İhtirazi kayıt beyan edilmeden edimin alınması, teslimi, ceza hakkından vazgeçilmesi niteliğindedir.
Dönme cezası, yapılan sözleşmede belli bir cezanın ödenmesi suretiyle taraflara veya taraflardan birine akitten dönme hakkı tanınabilir. Bu takdirde kendisine bu hak tanınan taraf veya hakkın her iki tarafa tanındığı durumlarda, taraflardan biri bu cezai şartı ödemek suretiyle akitteki yükümlülüğünden kurtulur.
Cezai şarta ilişkin, yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı ..."in dayandığı sözleşme maddesindeki cezai şart, ifaya ekli cezai şarttır. Davacı ..."in işi, sürenin uzamasına rağmen itirazı kayıt ileri sürmeksizin tamamlanmış olması nedeniyle, cezai şarttan vazgeçmiş sayılır, böylece ..."in cezai şart isteyemeyeceği gözetilmeksizin cezai şartın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
3- Ayrıca, davacı ..."in takip dayanağı bono bedelini alacağından indirip, bakiye kısım için alacak davası açtığı gözönüne alınmaksızın hesaplama yaptırılarak, sadece bonodan tahsil edilen kısmın alacaktan indirilmesi doğru olmamıştır.
4- Birleşen dava davacısı Serdar Adıgüzel"in, bono nedeniyle borçlu olduğu kısım yukarıdaki ilkeler doğrultusunda belirlenerek ve bono bedelinden indirimi sonucu bakiye kısım bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, icra takibi sonucu ödenen kısmın sadece bonodan indirimine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2, 3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.