Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6279 Esas 2017/4740 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanıklar müdafiinin vaki duruşmalı inceleme isteminin, koşulları oluşmadığından 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince REDDİNE karar verilip duruşmasız incelenerek gereği görüşüldü;
1-Sanıkların, katılan ve sanıklardan ...‘ın ortağı oldukları ...Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait karar defterinin 2. sayfasında bulunan 21.04.2011 tarih ve 2 sayılı şirket hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararı altına katılanın yerine imza atarak, bu karara istinaden İzmir 23. Noterliği‘nin 21.04.2011 tarih ve 07999 yevmiye sayılı Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile katılana ait şirket hisselerini ... devretmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; katılan tarafından herhangi bir sahtecilik iddiasında bulunulmayan ve dosya içerisinde mevcut Çeşme Noterliği‘nce düzenlenen 20.04.2011 tarih ve 04065 yevmiye sayılı vekaletnamenin incelenmesinde; katılanın bahse konu şirketteki hisselerinin bir kısmını veya tamamını dilediği kimse veya kimselere, dilediği bedel veya şartlarla devretmek ve bu devirle ilgili hukuki işlemleri yapmak, ortaklar kurulu toplantılarına katılmak ve karar almak üzere tam yetki ile sanık ..."ı vekil tayin ettiğinin tespit edilmesi karşısında, katılanın imzası taklit edilerek evrak düzenlenmese bile sanıklar tarafından bu vekaletname ile söz konusu işlemleri gerçekleştirilebileceği anlaşılmakla, sanıkların davaya konu eylemlerinin sonuca etkili olmayıp, "faydasız sahtecilik" niteliğinde olduğu gözetilmeksizin, beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a- Suça konu ortaklar kurulu kararının resmi belge olmayıp “özel belge” niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, TCK‘nın 207/1. maddesi yerine yazılı şekilde TCK"nun 204/1. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
b-“21.04.2011“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “24.01.2011“ olarak yanlış yazılması,
c-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 19.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.