18. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3927 Karar No: 2018/4895 Karar Tarihi: 03.04.2018
İmar kirliliğine neden olma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/3927 Esas 2018/4895 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2016/3927 E. , 2018/4895 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İmar kirliliğine neden olma HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın 15.06.2015 tarihli süre tutum dilekçesi üzerine gerekçeli kararın kendisine 11.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve sanığın 17.11.2015 tarihli dilekçesinde temyiz nedeni olarak imara aykırılığın giderildiğini belirterek ayrıca Yerel Mahkemeden cezanın tüm sonuçları ile düşürülmesini, ortadan kaldırılmasını talep ettiği, bu talep doğrultusunda 18.01.2016 tarihinde sanığın vaki talebinin reddine karar verildiği, bu ret kararının sanığın temyiz isteminin reddi niteliğinde olmadığından, tebliğnamedeki bahse konu ek kararın yok hükmünde kabul edildiğine dair düşünceye iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca edenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-TCK"nın 184/1. maddesinde "yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran" kişilerin cezalandırılması öngörülmüş olup, İmar Yasasının 5. maddesinde de bina kavramının "kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır." şeklinde açıklanması karşısında, 03.08.2009 tarihli tespit tutanağında belirtilen değişikliklerin binanın taşıyıcı sistemini etkileyip etkilemediği, alan kazanma niteliğinde olup olmadığı, bu kapsamda TCK"nın 184/1. maddesi kapsamında bina niteliğinde bulunup bulunmadığı hususlarında ek bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesi, 2-Kabule göre ise; TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.