3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/18657 Karar No: 2014/2294 Karar Tarihi: 17.02.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18657 Esas 2014/2294 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/18657 E. , 2014/2294 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : AMASYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2013 NUMARASI : 2012/392-2013/213
Taraflar arasında görülen bağışlamadan rücu davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Hacer ile üç ay evli kaldığını, boşandıklarını, ağır kusurlunun davalı olduğunu, altınların da diğer davalı Fikri"ye teslim edildiğini ileri sürerek, altınların aynen iadesine, olmadığı takdirde 5.580.00 TL davalılardan yasal faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının davalıya taktığı altınların hediye olduğunu, geri alamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacının talebi düğün sırasında davalıya bağışlanan altınlara yönelik bağıştan rücu istemine ilişkindir. Davacı ile davalının 30/07/2008 tarihinde evlendikleri, düğün sırasında davalıya davacı tarafça dava konusu altınların takıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın kendisine bağışlanmış sayılır ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 285 ve devamı (mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 234 ve devamı) maddeleri hükümlerine tabi olur. Boşanma davasının görüldüğü Amasya 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi tarafından, kadının müşterek haneye dönmemesinin ağır kusur, kocanın kadına "şimdi gelmiyorsan bir daha gelme "demesinin az kusur sayılacağı gerekçesi ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm 25.11.2009 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davadaki uyuşmazlık, düğünde davalıya takılan ziynetlerin bağıştan rücu koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 295 /2. (mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 244/2) maddesinde bağışlananın, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması halinde bağışlayanın bağışlama sözünü geri alabileceği ve bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Bağışlamanın geri alınması talebi konusunu oluşturan ziynetlerin evlilik nedeniyle ve düğün sırasında davalıya bağışlandığı kuşkusuzdur. Kesinleşen boşanma davasında az kusurlu olan koca boşanmaya karşı çıkmadığından ağır kusurlu olan kadının şiddetli geçimsizlik nedeni ile açtığı davanın kabulüne karar verilmiştir. Boşanma davasında kadının ağır kusurunun evi terketmek olduğu kabul edilse de evliliğin şiddetli geçimsizlik nedeni ile son bulmasında az da olsa koca da kusurlu bulunmuştur . Bu durumda, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 295/2 maddesinde düzenlenen bağışlamanın geri alınması koşullarının gerçekleştiğinden sözedilmesi mümkün değildir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.