17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1751 Karar No: 2020/2563 Karar Tarihi: 04.03.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1751 Esas 2020/2563 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, sigortası olmayan iki aracın çarpışması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığı kazada, her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu belirterek 1,000 TL tazminat talebinde bulundu. Ancak yerel mahkeme, hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verdi. Ancak davalı vekilinin sunduğu belgelere göre kazanın oluştuğu tarihte bir aracın sigortası ZMMS poliçesi olarak bulunduğu tespit edildi. Bu nedenle, davanın bir araç yönünden reddedilmesi gerektiği ancak her iki araç yönünden de hak düşürücü süre gerekçe gösterilerek reddedilmesi yanlıştı. Kararın sonucu doğru olsa da, bu nedenle kararın gerekçesi değiştirilerek karar onandı. HUMK'nun 438/9. maddesi uyarınca kararın değiştirilerek onanmasına karar verildi. Detaylı açıklama için HUMK'nun 438/9. maddesi incelenebilir.
17. Hukuk Dairesi 2019/1751 E. , 2020/2563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya noksanlık nedeniyle mahkemesine geri çevrilmiş olup, noksanlık ikmal edildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; 24/12/2007 tarihinde, kaza tarihi itibariyle her hangi bir sigorta poliçesi bulunmayan ve dava dışı ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araç ile yine sigorta poliçesi bulunmayan ... plaka sayılı motorsikletin çarpışması sonucunda meydana gelen kazada, motorsiklet üzerinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazada her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının her iki araç yönünden ayrı ayrı azami poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile kaza tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; taraflar arasındaki ibraname 10/09/2011 tarihli olup, davanın 17/04/2015 tarihinde açılmış olması karşısında kanunda öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki dosyada davacı vekili, kazaya karışan her iki motosikletin ZMMS poliçesi bulunmadığından bahisle her iki araç yönünden davalıdan tazminat talebinde bulunmuş olup, yerel Mahkemece her ne kadar; hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; geri çevrilen dosyaya davalı vekilince sunulan beyan dilekçesi ekindeki tramer kayıtlarının incelenmesinden; kazaya karışan dava dışı ... adına kayıtlı ... plakalı sayılı motosikletle ilgili ... Sigorta A.Ş. nezdinde tanzim edilmiş 27.08.2007 başlangıç, 27.08.2008 bitiş tarihli ZMMS poliçesi bulunduğu, davaya konu kazanın söz konusu poliçe vadesinde meydana geldiği anlaşıldığından, ... plakalı araç yönünden açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin davanın her iki araç yönünden de hak düşürücü süre gerekçe gösterilerek reddine karar verilmesi yanlış olsa da, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 26,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 04/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.