Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17969
Karar No: 2015/2886
Karar Tarihi: 26.02.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/17969 Esas 2015/2886 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/17969 E.  ,  2015/2886 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 22. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2014
NUMARASI : 2012/124-2014/257

Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, arsa vasıflı 1244 ada 45 parsel sayılı taşınmazda davalı ve dava dışı kişiler ile birlikte paylı mülkiyet üzere hissedar olduklarını, noterde düzenlenen paylaşım projesine göre kullanımlardında olan 7 nolu dairenin %10 payının davalıya, davalının kullanımında olan 5 nolu dairenin ise %45 payının kendilerine ait olduğunu, bu durumda davalının ikamet ettiği 5 nolu dairenin aylık rayiç ecrimisil bedelinin %45"nin davalı tarafından kendilerine ödemesi gerektiğini, kullanımlarındaki 7 nolu dairenin %10 ecrimisil bedelinin ise davalıya vermelerinin gerektiğini, ancak davalının ödemeye yanaşmadığını bu sebeple davalıya 08.04.2011 tarihinde noterden ihtarname keşide etmeleri sonucunda davalının 2011 Haziran ayından itibaren her ay 200-TL"yi İşbankası hesaplarına yatırdığını, oysa paylarına karşılık davalının yaptığını bu ödemenin az olduğunu ileri sürerek, 7 ve 5 nolu dairelerin getireceği kira bedellerinin taşınmazlardaki pay durumu dikkate alınarak birbirlerinden alacakları miktar mahsup edilerek, davalının kullanımında olan 5 nolu daire için Ağustos 2007 tarihinden dava tarihine kadar paylarına karşılık gelen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00-TL ecrimisilin temerrrüt tarihinden itibaren faizyile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, intifadan men edilmediğini, davacılar tarafından ihtarname keşide edildikten sonra davacıların hesaplarına 2011 Mayıs ayından itibaren aylık 200-TL ödemeye başladığını, davacılara yaptığı ödemenin yeterli olup rayiçlere uygun olduğunu belirtip davanın reddini savundu.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiye davanın kabulüne karar verilmişitr.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .......... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle taraflar arasında noterde düzenlenen 18.03.2008 tarihli, 15009 yev. nolu "liste" başlıklı belge nazara alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 809.33.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26.02.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY-

Davacılar, Çakmak Apartmanının 7 nolu dairesinde oturduklarını, 5 nolu dairede ise davalının oturduğunu, davalı kullanımında olan dairenin % 45 payının kendilerine, kullandıkları 7 nolu dairenin % 10 payının davalıya ait olduğunu, bu oranlar gözetilerek davalının ecrimisil ödemesi gerektiğini, 4.5.2012 günlü dilekçede de davalının payından fazla yer kullandığını ileri sürüp, Ağustos 2007 tarihinden itibaren ecrimisil istemişlerdir.
Davalı tüm paydaşlar arasında yapılan fiili paylaşıma göre davacılar ve dava dışı Ziya ile 2-5-7-8 nolu dairelerde paylı malik olduklarını, intifadan men koşulunun oluşmadığını, kaldı ki, Mayıs 2011 tarihinden itibaren davacıların hesabına aylık 200 lira yatırdığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, istek doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Çekişme konusu dairelerin yer aldığı 1244 ada 45 sayılı parselin arsa niteliği ile davanın tarafları ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, üzerinde bodrum + zemin + 4 normal kat + çatı arası katlı bir binanın bulunduğu sabittir
Bilindiği üzere, ecrimisil kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir tür tazminat olup, en azı kira geliri en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda taraflar paydaş olup tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşmadığı açıktır. Şöyle ki, taraflar ile dava dışı paydaşlar ....... .ile .......... noterde düzenledikleri belge ile tüm daireleri kendi aralarında bölüşmüşler, dava dışı diğer paydaşların kullanabilecekleri bir bölüm kalmamıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın paylı mülkiyet hükümleri gözetilerek çözülmesi gerektiği ve davacılar 7 nolu daireyi çekişmesiz olarak kullandıklarından, payından fazla yer kullandığı iddiası ile diğer paydaştan ecrimisil isteyemeyecekleri kuşkusuzdur. Kaldı ki, davalı 5 nolu daireyi davacılarla yapılan anlaşma uyarınca kullandığına göre kötüniyetli olduğundan dolayısı ile ecrimisil koşullarının oluştuğundan da sözedilemez.
Hâl böyle olunca, davanın reddedilmesi için kararın bozulması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyorum.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi