17. Hukuk Dairesi 2017/1499 E. , 2018/2196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalıların sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu olarak çarpması sonucu aracın hasara uğradığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi hasar olarak 500,00 TL ile 500,00 TL değer kaybının olay tarihinden işleyecek kanuni faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davanın reddini, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davalı ... ve ... Sigorta Genel Müdürlüğünden şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 3.000,00 TL iş kadını olan müvekkilin aracından yoksun kalındığı günler için tazminat ve kazanın üzerinde yarattığı manevi korku ve endişe nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... AŞ. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 500,00 TL maddi hasarın davalı ... yönünden kaza tarihinden (20/05/2015) itibaren sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına; 375,00 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan hasar ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.Gerçek zararın, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespiti, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olması gerekir. Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Somut olayda hükme esas alınan 21.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda araçtaki hasar bedeli tespit edilmediği gibi, değer kaybı da denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Mahkemece hasar konusunda bilirkişi raporu alınmadan ve değer kaybı bakımından denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez.Bu durumda mahkemece, alanında uzman bir bilirkişi heyetinden, davacı aracının markası, yaşı, modeli, hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomikse; toplam onarım bedeli, tamiri ekonomik değilse; aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedeli mahsup edilip gerçek zarar miktarının belirlenmesi (davalı ... şirketince bir ödeme yapılmışsa bu ödeme de dikkate alınarak) gerekmektedir. Ayrıca aracın tamirinin ekonomik olması halinde; aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespit edilmesinden sonra aradaki farkın hesaplanarak değer kaybı miktarının bulunması hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre (davacı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 12/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.