Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın yakalandığında adını ... olarak ifade ettiğine ilişkin herhangi bir tutanağın bulunmaması, kabule göre de anılan ismin gerçek bir kişiye ait olup olmadığının tespit edilmediği ve TCK"nın 269. maddesi yönünden sanığın gerçek kimlik bilgisinin ne şekilde tespit edildiğinin denetime olanaklı belirlenmemiş olması karşısında belirtilen hususlarda mahallince kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın savunmasında müdafii talep etmediği gibi CMK"nın 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları gereğincede sanığa zorunlu müdafii atanmasını gerektirecek bi durum bulunmadığı halde mahkemece sanığa soruşturma aşamasında atanan Av. ..."e gerekçeli kararın tebliğ edildiği, hükmün ayrıca sanığa da tebliğ edilmesine karşın sanığın temyiz talebinde bulunmadığı anlaşılmakla Av. Neslihan Özkök"ün belirtilen sebepler ile temyiz yetkisi bulunmamakla, temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 22.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.