Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6280
Karar No: 2018/16464
Karar Tarihi: 02.07.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/6280 Esas 2018/16464 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/6280 E.  ,  2018/16464 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davalıların davalı işyerinde yapmış olduğu usulsüz ödemeler nedeniyle oluşan 125.000,00 TL zararın davalılardan tahsili talebinde bulunmuştur.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalılardan ... vekili, ödemelerin bir kısmının doğrudan ilgili sigorta firmalarına aktarılmasından problemin kaynaklandığını aslında usulsüz ödeme ya da zimmet gibi bir durumun olmadığını söyleyerek davanın reddini talep etmiştir.
    Diğer davalılar vekilleri ; kendi müvekkillerinin sorumlu olmayacağını öne sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne, oluşan zarardan davalıların müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalı ... vekilinin tüm diğer davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Somut olayda, davalı vakıf ... Genel Müdürlük Teftiş Kurulunun yaptığı inceleme sonunda Vakfın ... Muhasebe Müdürü başta olmak üzere diğer çalışanlarının hukuk dışı işlemlerinden dolayı Vakfı büyük zararlara uğrattıklarının tespit olunduğunu, usulsüz işlemlerin yapıldığı dönemde Vakfın Genel Müdürü davalı ..."nun gerekli özeni göstermeyerek yapılan işlemleri yeterince denetlemediğini, bu nedenle tüm zararlardan sorumlu olduğunu, davalılardan ..."ün bütün zararın oluşturan kişi olduğunu, vakıf hesabından paraları üçüncü kişilerin hesabına aktarma yaptığını, ..."ün Muhasebe işlerinden sorumlu olduğu kadar yanında çalışan diğer personelin yaptıklarını denetlemediğini, paraların nereye gittiğini takip etmediğini, ilgilinin Muhasebe Müdürü olmasına karşın SSK primlerini de yatırmadığını banka hesabından para çekildiği halde bunları iade etmediği gibi halen uhdesinde bulunduğunu,diğer Davalılar ..., ... ve..."ın usulsüz olarak vakıf hesabından ve bankadan çektikleri paraları halen uhdelerinde olduğunu, bundan dolayı Vakfı zarara uğrattıklarını iddia etmiştir. Davalılar sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır.
    Dosya içeriğinden, bahse konu dönemde davalılardan ..."nun vakfın ... genel müdürü, davalı ..."ün muhasebe müdürü, diğer davalıların ise muhasebe çalışanları oldukları, davacı tarafından iddia edilen eylemler nedeniyle işten çıkarılan davalılar..., ... ve ... tarafından açılan işe iade ve alacak davalarında feshin geçersizliğine dair verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, ayrıca davacı işverence davalılar aleyhine savcılığa yapılan şikayet üzerine yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davalı ... hakkında ise hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan dava açıldığı, yapılan yargılamada hapis cezası ile cezalandırıldığı, temyiz incelemesinde suç tarihi itibariyle dava zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi heyet raporları uyarınca davacı işveren muhasebe kayıtları üzerinde yapılan usulsüz eylemler nedeniyle vakfın zarara uğratıldığı anlaşılmakta ise de Mahkemece zarardan davalıların müteselsilen sorumlu olduklarına ilişkin varılan sonuç isabetli değildir. Şöyle ki, bilirkişi incelemeleri neticesinde de tespit edildiği üzere vakıf zararının davalılardan ..."ün muhasebe müdürü olduğu dönemde yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeniyle gerçekleşmiştir. Adı geçen davalının vakfın mali kaynaklarını muhasebe kayıtlarında yaptığı karışıklıklarla kendisine ve başkasına menfaat temini amacıyla kullandığı, vakıf hesabından çekilen paraları ilgili yerlere ödenmiş gibi göstererek mal edindiği anlaşılmaktadır. Davalılardan vakfın ... genel müdürü ... davalı muhasebe müdürünün eylemleri yönünden sorumlu tutulmuş ise de, dosyada yapılan belirlemelere göre vakfın kasa ve banka hesaplarından çekilen paraların davalı ... tarafından ilgili yerlere aktarılmış gibi gösterilerek aktarılmadığı yada eksik aktarıldığı, bilirkişi incelemesinde de tespit edildiği üzere tüm kayıtların muhasebe ilkeleri açısından usulüne uygun yapıldığı dolayısıyla bunun denetim sırasında tespitinin mümkün olmadığı, kaldı ki yapılan teftişlerde de bu usulsüzlerin tespit edilemediği,ayrıca davalının bu usulsüz eylemlerden haberdar olduğuna dair bir delil de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda denetim görevini yerine getirmekle görevli vakıf ... genel müdürünün bu görevini yerine getirmede kusurlu davrandığı söylenemez.
    Davalı ... dışındaki diğer çalışanların ise muhasebe servisinde ön büro elemanı oldukları kendilerine verilen talimat doğrultusunda çekilen paraları muhasebeleştirilmek üzere muhasebe müdürüne teslim ettikleri, aksini ispata yarar delil bulunmadığı anlaşılmakla bu davalılar yönünden de herhangi bir kusurun varlığı tespit edilememiştir.
    Mevcut delillere göre muhasebe müdürü olan ..."in vakıf hesaplarından çekilen söz konusu paraları ilgililerin hesabına yatırmayarak zimmetine geçirdiği, buna ilişkin gerçeğe aykırı belgeler düzenlemek suretiyle eylemin ortaya çıkmasını engellediği, yapılan son teftişte durumun ortaya çıktığı anlaşıldığından adı geçen davalının eyleminde %100 kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Hal böyle olunca zararın tamamından davalının sorumlu tutulması gerekirken diğer davalılarında kusurlu oldukları kabul edilerek sorumluluklarına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2018tarihinde oy birliği ile karar verildi.


























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi