MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Sanığın her iki suçtan CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca beraatine

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın 2013 yılı başlarında faaliyetine son veren ....Pazarlama A.Ş."nin ortaklarından olduğu, keşidecisi ...Pazarlama A.Ş. olan, 18.10.2012 keşide tarihli, ... İş Bankası Şubesine ait, ... nolu suça konu çekin daha önceden ticari faaliyet kapsamında... Pazarlama A.Ş. tarafından katılana verildiği, daha sonra taraflar arasında yapılan anlaşma gereği katılan tarafından yerine bono alınmak suretiyle ... Pazarlama A.Ş."ye iade edildiği, suça konu çekin katılan tarafından önceki cirosu iptal edilmeksizin iade edilmesine rağmen, sanık ... tarafından keşide tarihi 04.02.2013 olarak paraf edildiği ve keşideci şirket yöneticileri tarafından yapılan ticari alışveriş karşılığında temyiz dışı sanık ...’a verildiği, temyiz dışı sanık tarafından da ciro edilerek ticari faaliyetinde kullanıldığı, karşılıksız çıkması nedeniyle temyiz dışı sanık ... tarafından katılan ile keşideci şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, bu surette sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ile banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; suça konu olan çekin sahte olmadığı, keşideci tarafından ilk keşide tarihinin üzerinin görünecek şekilde çizilerek yeni bir tarih yazılması ve bunun da paraflanmasından ibaret eyleminin ilk bakışta ve kolaylıkla dikkat çekecek nitelikte olduğu, sanığın aldatma niteliğinde bir eyleminin bulunmadığı, Yargıtay İçtihatlarına göre de, çekte keşide tarihinin keşideci tarafından paraf edilerek değiştirilebileceği, çekteki keşide tarihinin çizilerek yeni bir tarih yazılması ve paraflanmasının ticari teamül ve adetlere göre de uygun olduğu, suça konu çekin emre yazılı olduğu, lehdar tarafından ciro yapılmak suretiyle tekrar piyasaya sürülmesinin hukuken geçerli olduğu ve sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ile nitelikli dolandırıcılık suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sanığın üzerine atılı suçların sübut bulduğuna, mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 10.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.