17. Hukuk Dairesi 2017/1262 E. , 2018/2191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi ... adına kayıtlı, ... plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle; zarar gören 3. kişiler ... ve ...tarafından maddi tazminat davası açıldığı, ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.06.2013 tarih, 2009/418 Esas, 2013/304 Karar sayılı ilamına istinaden; davacılar vekili tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2013/3183 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, hem dava aşamasında, hem de icra takibi üzerine davalı ... şirketinin yetkilileriyle irtibat kurularak, aracın sigortalı olduğu, dolayısıyla poliçe kapsamındaki tazminatın şirket tarafından ödenmesi gerektiği beyan ve talep edildiği, ancak sigorta priminin ödenmediği ileri sürülerek, poliçenin iptal edildiği gerekçesiyle ödeme yapılmadığı, bunun üzerine davacılar murisi tarafından karar temyiz edilerek; 17.050,00 TL"lik nakdi teminat mukabilinde tehir-i icra kararı alındığı, kararın temyizen kesinleşmesi üzerine, söz konusu borç verilen teminattan tahsil edildiği, ayrıca söz konusu dava için 2.000,00 TL vekâlet ücreti ile 300,00 TL temyiz gideri ödendiği, açıklanan nedenlerle 19.350,00 TL"nin davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin itirazlarda davacının, sigorta tazminatı istemine yönelik tüm talepleri ve tarihi dikkate alındığında iş bu dava zamanaşımına uğradığı, kaza yani riziko zamanaşımı süresi içinde açmadığı, açılan davayı kabul etmediklerini, davacıların, tazminata konu ettikleri trafik poliçesi, baştan geçerli olmak üzere müvekkilin şirketçe iptal edildiği, poliçenin priminin hiç ödenmediği, müvekkil şirketin davacı tarafa ZMMS teminatı kapsamında müruru zamana uğramamış ise herhangi bir sorumluluğu doğacak olsa bile bu sorumluluk, sadece maddi, maluliyet ve destek tazminatı bakımından olduğu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, kesinleşen ilam gereği araç işleteninin ödediği tazminatın aracın ZMMS"dan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, tarafların beyanlarında davacının davasının reddine karar verilmiştir, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK’nun 388.maddesinin 3-5 bentleri (HMK’nın 297/1-c) hükümlerine göre mahkeme kararlarının asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini mahkemece incelenen maddi ve hukuki olay ve meselelerin özüne mahkemeyi sonuca götüren gerçeklerin ne olduğu hususlarını içermesi zorunludur. Yine Anayasanın 141/3 maddesi hükmü de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gereğini düzenlemektedir. Kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde taraflar hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığı anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanır. Diğer bir ifadeyle Yargıtay denetimi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Somut olayda Mahkeme hükmünde davanın hangi nedenle red edildiğinin gerekçesinin yazılmamış olup, Anayasa’nın 141/3, 388/3-5 (HMK’nın 297/1-c) maddelerine aykırı olduğu gibi HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi gereğince Yargıtay denetimi olanağını da ortadan kaldırmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş iddia ve savunma üzerinde durularak hâsıl olacak duruma göre gerekçeli olarak bir karar vermek iken yazılı olduğu gibi hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.