
Esas No: 2015/1961
Karar No: 2015/2864
Karar Tarihi: 25.02.2015
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/1961 Esas 2015/2864 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2014
NUMARASI : 2013/11-2014/96
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi....................... raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi.Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, elbirliği halinde malik oldukları 901 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binayı davalıların işgal ettiğini ve ihtara rağmen taşınmazı boşaltmadıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişler; Sulh Hukuk Mahkemesindeki yargılama sırasında ise davalı Cüneyt"e dava dilekçesinin tebliğ edilemediğinden bahisle anılan davalı hakkındaki davalarını atiye bırakmışlardır.
Davalılar Celal ve Cengiz,cevap vermemişlerdir.
Davalı Cüneyt"e,dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
Mahkemece,bilirkişi raporuna atfen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;çekişme konusu 901 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ½ payının davacılar adına elbirliği ve diğer 1/4 er payının ise dava dışı 3. kişiler Ahmet Baykut ve Fatma Zehra adına paylı mülkiyet halinde kayıtlı olduğu, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, keşfen tanzim edilen heyet bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazda davalıların değil dava dışı İran vatandaşı olan kişilerin oturdukları ve bu kişilerin de kira parasını dava dışı Mustafa adlı bir kişiye verdiklerinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki;dava dilekçesi, davalılar Celal ve Cengiz adına Tebligat Yasasının 21/2. maddesine göre mernis " İskenderpaşa mah.Külhan sok.No:18/1 Fatih/İstanbul" adresine tebligat çıkarılmış olup bu adresin aynı zamanda çekişme konusu taşınmaz olduğu, adı geçenlerin adreslerinin bu adres olduğu temyiz dilekçesinin ekindeki ve hüküm tarihinden sonra alınan dosya içindeki vekaletname içeriğinden anlaşılmaktadır.Bu durumda anılan davalılara usulüne uygun bir tebligat yapıldığı tartışmasızdır.
Nevarki;dava dilekçesi davalı Cüneyt"e tebliğ edilmemiş olduğundan anılan davalıya savunma hakkı verilmeksizin, usulü dairesince taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verilemeyeceği kuşkusuzdur.
./..
Öte yandan; Anayasanın 141. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı Yasanın 297. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 294. madde de öngörülen biçimde tevhim etmesi asıldır.
Hükmün sonuç bölümünde de istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve hakların birer birer açıkça şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılması zorunludur.
Mahkemece, kurulan hükmün Anayasa ve Usul Yasasının değinilen hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki; mahkemece yazılan kararın, dosyaya toplanan belgeler ve delillerin açıklanması ötesinde gerekçe içermediği gibi, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu da söyleyebilme olanağı yoktur.
Hâl böyle olunca; öncelikle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra iddia ve savunma doğrultusunda delillerin toplanarak sonucuna göre işin esası hakkında gerekçeli bir hüküm kurulması gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.