Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Saat 05.00’de hırsızlık suçu açısından yapılan ihbar üzerine polis memurlarının gelmesi ile müştekinin cep telefonunun çalındığından haberdar olduğunu beyan ettiği olayda, sanığın telefonu kendisinin çalmadığına yönelik savunmaları karşısında; suç tarihinde güneş doğuş saatinin 04.27 olduğu, yaz saati uygulaması nedeniyle 04.27’ye kadar gece vakti olduğu ve suçun 05.00’te gerçekleştiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, eylemin gece vakti işlendiğine dair delil bulunmadığından sanık hakkında kurulan hükümlerde TCK"nın 143. ve 116/4. maddeleri uygulanarak fazla ceza tayin edilmesi, 2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3-Yargılama gideri olarak hesaplanan 16.00 TL"nin, CMK’nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20 TL"nin altında kaldığından hâzineye yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.