Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18517 Esas 2018/10264 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18517
Karar No: 2018/10264
Karar Tarihi: 07.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18517 Esas 2018/10264 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/18517 E.  ,  2018/10264 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminatı davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan ... "ün yolcu olarak bulunduğu motosiklet ile davalının sevk ve idaresindeki vasıtanın karıştığı trafik kazası ile müvekkillerinin murisi ..."ün 06/07/2011 tarihinde vefat ettiğini, davalının %100 kusurlu bulunduğunu ileri sürerek, murisin babası ... ve annesi ... için ayrı ayrı 25.000,00 TL ve kız kardeş ... için ise 10.000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 15.000,00"er TL, davacı ... Küçük için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 38.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 47. (6098 sayılı TBK"nun 56) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat zarara uğrayanda, manevi kusuru gerçekleştirecek ve tazminata da benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkca gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu, davacıların oğlu ve kardeşi ... için duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan az miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.