1. Hukuk Dairesi 2014/3768 E. , 2015/2863 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : KIRKLARELİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2012
NUMARASI : 2008/725-2012/286
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ........... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 140 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan samanlığı komşu 2 parsel maliki davalının kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve dava tarihinden geriye dönük aylık 100,00 TL"den 5 yıllık toplam 6.000,00 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı,dava konusu samanlığın maliki olduğu 140 ada 2 parsel içersinde kaldığını belirtip davanın reddini savunmuş; yargılama aşamasında ise çekişmeli yer hakkında Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/481 Esasına kayıtlı açmış olduğu tapu iptali ile tescil davasının sonucunun beklenmesini bildirmiştir.
Mahkemece,çekişmeli samanlığın davacı taşınmaz içerisinde bulunduğunun keşfen saptandığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne; ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu arsa vasfındaki 140 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacı,komşu 2 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına kayıtlı olduğu,davalının mirasbırakanı aynı zamanda bayi olan Hüsnü tarafından yaptırılan ve onun kullanımında bulunan dava konusu samanlığın keşif neticesinde tanzim edilen fenni bilirkişi raporuna göre davacıya ait 3 parsel içersinde kaldığı; yargılama aşamasında davalının çekişmeli yer hakkında davacı aleyhine Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/481 Esasına kayıtlı açmış olduğu tapu iptal-tescil davasının Mahkemenin 2011/69 Karar sayılı ilamı ile reddedildiği ve kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki;mahkemece, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan ve tasarrufunu haklı kılan bir neden bulunmadığı anlaşıldığına göre elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
./..
Davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere;ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle,eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olaya gelince;kira esasına göre ecrimisil hesaplaması yapılmasında bir isabetsizlik bulunmasa da, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın dava tarihindeki kira bedeli belirlenerek geriye dönük olarak ecrimisil hesabı yapıldığı;ayrıca dava konusu samanlığın davalının bayi aynı zamanda mirasbırakanı Hüsnü tarafından yaptırıldığı halde yapı üzerinden ecrimisil hesabı yapıldığı görülmektedir.
Hal böyle olunca; mahkemece,alanında uzman bilirkişiler ile taşınmaz başında keşif yapılması, öncelikle davalıya ait samanlığın (yapının) davacının 3 parsel sayılı taşınmazının zeminindeki kapladığı alan (tecavüz miktarı) belirlenmeli;ondan sonra tespit edilen zemin (arsa) üzerinden yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ecrimisil istenilen ilk dönemi başlangıç tarihi olarak baz alınarak bilirkişilerce ilk dönem için ecrimisil belirlenmesi, sonraki dönemler için bu miktara ÜFE oranının tamamının yansıtılması suretiyle belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de;davacının ecrimisil isteminin bir bolümü kabul edilip bir bölümü reddedildiğine göre davada kendisini vekil aracılığı ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince avukatlık ücreti takdir edilmemiş olması da isabetsizdir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.