Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2849 Esas 2017/8015 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili tarafından sunulan 21/12/2012 havale tarihli dilekçe ile, ... Orman Bölge Müdürlüğü 82 sayılı Orman Kadastro Komisyon Başkanlığının 05/10/2012 tarih ve B.23.1.OGM.1.04.62.00. Kom.82/Kd.2/146 ve 147 sayılı yazılarına istinaden ... ili, ... ilçesi, ... beldesine ait kesinleşmiş orman kadastro çalışmalarının 6831 sayılı Orman Kanununun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesine göre incelenip gerekli çalışmalarının yapıldığını, ancak yapılan bu çalışmalar ve incelemeler sonucunda 82 sayılı Orman Kadastro Komisyon Başkanlığı ... Devlet ormanı sınırları içerisinde yer alan Hazine adına mera vasfı ile kayıtlı 4 numaralı parselin tamamının orman sınırları içerisinde kaldığının tespit edildiğini, yukarıda açıklanan nedenler ile davaya konu olan 4 numaralı parselin tamamının orman sınırları içerisinde bulunduğunun tespiti ve tapusunun iptal edilerek Orman adına tescil edilmesi için iş bu davayı açtığını, bu nedenle ... ili ... ilçesi ... beldesine ait ... Devlet Ormanı sınırları içerisinde kalan Hazine adına kayıtlı olan 4 numaralı parselin tamamının tapusunun iptali ile orman olarak tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... ilçesi, ... belde de orman kadastrosu 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılmış 09/08/2006 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra 05.10.2012 tarihinde ilan edilen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9 madde kapsamında fenni hataları düzeltme çalışması vardır.
Mahkeme hükmü davacı vekiline 04.1.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi, HUMK"nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 21.1.2016 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.