Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5886 Esas 2010/1627 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 11.02.2009 gün ve 140/181 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... vekili ile bir kısım davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar, dava konusu 141 ada 14 parselin kök muris ...’den... (...), ... ile ...’ya kaldığını, ...’in ölümü ile mirasının tek mirasçısı davacı ...’ye ...’nın payının da harici satış ile davacı ...’in babası ...’a kaldığını iddia ederek tapu kaydının iptal edilerek miras payları oranında tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, dava konusu taşınmazda davacıların hakları olmadığını, taşınmazın 24.02.1940 tarihinde murisleri tarafından satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, miras sebebi ile tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Sulh Hukuk Mahkemesinin bakacağı dava ve işler HUMK.nun 8. maddesinde gösterilmiştir. Anılan maddenin 1. bendine göre, değer veya miktarı 5.000.000.000 TL’yi geçmeyen davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılır. HUMK.nun 8/1. maddesindeki görev sınırı 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı Kanunla 5.000.000.000 TL’ye çıkarılmış ise de, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK.na eklenen Ek 4. madde ile her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan parasal sınırların o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükmü uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı hükmü getirilmiştir. Buna göre 01.01.2008 tarihinden sonra açılan davalarda esas alınacak parasal sınır 6330,00 YTL olarak belirlenmiştir. HUMK.nun 1. maddesinde de; görev, dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise, görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas olduğu açıklamıştır. Dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu taşınmazların 4000,00 YTL değerinde olduğu belirtilmiş, mahallinde 23.10.2008 tarihinde yapılan keşif sırasında dava konusu taşınmazın değeri 10.000,00 YTL olarak açıklanmıştır. Hakim davacının dava dilekçesinde gösterdiği değerle bağlı değildir. Zira, görev konusu kamu düzeniyle ilgili bir husustur. Dava tarihi 01.02.2008 olduğuna ve dava konusu taşınmazın değerinin 10.000,00 YTL olduğu keşif sırasında açıklanmış bulunduğuna göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili ile davalılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın da istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 06.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.