5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/20654 Esas 2020/17646 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/20654
Karar No: 2020/17646
Karar Tarihi: 02.12.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/20654 Esas 2020/17646 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan bir kişinin mahkumiyetine karar verdi. Ancak, dosyanın incelenmesi sonucu, suçtan doğrudan zarar gören şikayetçi gümrük idaresi vekilinin davaya katılma talebinin kabul edilmediği belirtildi. Bu durumda, CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca, şikayetçi gümrük idaresinin 5607 sayılı Kanun'un 18. maddesine göre katılma ve temyiz hakkına sahip olduğu kabul edilerek, davaya katılmasına karar verildi. Mahkeme, sanık lehine olan düzenlemeleri dikkate alarak, ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılması gerektiğine karar verdi. 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası hükümleri de incelenerek, bu hükümlerin uygulanıp uygulanamayacağına karar verildi. Hüküm, bu sebeplerle bozuldu ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülmesine karar verildi. Kanun maddeleri: 5607 sayılı Kanun'un 18. maddesi, 3/22. maddesi, 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un
19. Ceza Dairesi         2019/20654 E.  ,  2020/17646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Suçtan doğrudan zarar gören şikayetçi gümrük idaresi vekilinin davaya katılma talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemiş ise de, şikayetçi gümrük idaresinin 5607 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre katılma ve temyiz hakkına sahip olması nedeniyle CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.