Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/17729 Esas 2015/2852 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17729
Karar No: 2015/2852

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/17729 Esas 2015/2852 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davanın, davacı açısından feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar açısından ise işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle kabul edilerek 946.947,966,967,968,984 ve 985 parsellerin tapularının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tesciline ilişkin olarak verilen karar davalılardan sadece ...nin temyizi üzerine Dairece bozulmuştur. Tapusuz taşınmazların mülkiyeti, zilyetliğin devri suretiyle geçtiğinden, bu tür temliklerin muris muvazaasına konu edilmeleri mümkün olmayıp, koşullarının varlığı halinde ancak tenkise tabi tutulabilirler. Anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Davanın yalnızca temyiz eden davalı ... yönünden ilk bozmamızda bahsedilen nedenlerle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri: 01.04.1974 gün ½ Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı, 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2014/17729 E.  ,  2015/2852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 18.07.2013 gün ve 2012/510 esas 2013/396 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 09.06.2014 gün ve 21969-11345 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde bir kısım davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Davanın, davacı ... açısından feragat nedeniyle reddine, davacılar ...ve ... açısından ise işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle kabulü ile 946.947,966,967,968,984 ve 985 parsellerin tapularının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tesciline ilişkin olarak verilen karar davalılardan sadece..."nin temyizi üzerine Dairece; “ Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."ın 06/03/2001 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak sağ eşi ... ile çocukları olan davacılar ..., ..., ... ile ilk eşinden olma çocukları davalılar ..., ..., ...,... ile dava dışı..., ... ve ..."nin kaldığı; 1986 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 946 ve 947 parsel sayılı taşınmazların vergi tahrir kaydı ve harici taksime istinaden ... ve ..."a isabet ettiği bu kişilerin 1974 yılında 946 parseli davalı ..."a, 947 parseli ise davalı ..."a haricen sattıkları; 966, 967, 968, 984 ve 985 parsel sayılı taşınmazların ise vergi tahrir kaydı ve harici taksime istinaden ..."a isabet ettiği, ..."ın da, 1975 yılında 967, 968 ve 985 parselleri davalı ..."a, 966 ve 984 parselleri ise davalı ..."ye haricen sattığından bahisle davalılar adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, tapusuz taşınmazlardaki zilyetlikten ibaret olan hakkın devrine ilişkin sözleşmeler hiçbir şekil şartına bağlı değildir. Bu tür sözleşmeler ve bu şekilde devredilen haklar bakımından 01.04.1974 gün ½ Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararının uygulama olanağı da bulunmamaktadır. Bir başka ifadeyle tapusuz taşınmazların mülkiyeti, zilyetliğin devri suretiyle geçtiğinden, bu tür temliklerin muris muvazaasına konu edilmeleri mümkün olmayıp, koşullarının varlığı halinde ancak tenkise tabi tutulabilirler.
    Somut olayda; dava konusu taşınmazlar henüz tapuya kayıtlı değilken, kadastro çalışmaları sırasında senetsizden davalılar adına tescil edildiğinden eldeki davada, muris muvazasına ilişkin kuralların ve anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
    Diğer taraftan, taşınmazların dayanak kayıtları ve özellikle kadastro tutanakları değerlendirildiğinde, ... ve ... tarafından davalılara devredildiği, mirasbırakan ... tarafından davalılara yapılmış herhangi bir temlik yada kazandırma bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın tenkis davası olarak yürütülmesi de mümkün değildir.
    Hal böyle olunca; davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir."" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Gerçekten de, Daire bozma ilamında değinilen hususlar yerindedir.
    Ne var ki; davalılar ..., ... ve... 14.5.2001 tarihli vekaletname ile Av. ..."i vekil tayin etmişler, davalı ... ise davayı hiç vekille takip etmemiştir. ..., ... ve... vekili olan avukat 13.11.2001 tarihli davalıların da hazır bulunduğu oturumda vekillikten istifa etmiştir. Bilahare davalılardan yalnızca ... 19.9.2005 tarihli vekaletname ile yine aynı avukatı vekil tayin etmiş, diğer davalılar davayı bizzat takip etmişler ve mahkeme kararı... dışındaki davalılara usulüne uygun olarak bizzat tebliğ edilmiştir. Her ne kadar bu davalılar hakkındaki karar doğru değilse de kararın bu davalılarca temyiz edilmeyerek onlar yönünden kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yalnızca temyiz eden davalı ... yönünden ilk bozmamızda bahsedilen nedenlerle reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    Anılan bu husus, davacıların karar düzeltme isteği sonucunda yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK"nun 440. maddesi uyarınca kabulüyle, Dairenin 09.06.2014 tarih, 2013/21969 E., 2014/11345K. sayılı bozma ilamında belirtilen hususların davalı ... açısından değerlendirilerek bir hüküm kurulması için yerel Mahkemenin 18.07.2013 gün, 2012/510 Esas, 2013/396 Karar sayılı kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.