Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16812
Karar No: 2017/8206
Karar Tarihi: 07.11.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16812 Esas 2017/8206 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/16812 E.  ,  2017/8206 K.

    "İçtihat Metni"




    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.05.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.11.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Davacı 13.05.2016 tarihli dilekçesi ile 4 sayılı parselde (180.300 m2 tarla cinsli) taşınmazda muris olan annesi paydaş olduğunu, bir kısım paydaşların paylarının 05/03/2015 tarihinde 48.300,00 TL bedel ile davalı ..."e satıldığını, onun da bu payı 23/03/2015 tarihinde davalı ..."e 270.000 TL muvazaalı bedelle sattığını, taşınmazda davalıların kullandığı bir yer bulunmadığını, payın bedeli olan 170.000 TL"yi depo etmeye hazır olduğunu, ileri sürerek davalı ..."e devredilen payın iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Davalı ... vekili davalının taşınmazı 270.000.00 TL bedelle aldığını, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, davacının bu fiili taksimden haberdar olduğunu, ... ile müvekkili arasındaki satışta muvazaa bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davaya konu taşınmazın yıllar önce fiili taksime konu edildiği, herkesin kendine ayrılan yeri kullandığı, davacının devirlerden ve kullanım durumundan haberdar olduğu, fiili taksim ve öğrenme durumu gözetildiğinde önalım hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, dava konusu, 4 parsel sayılı 180.300 m2 tarla cinsli taşınmazda davalı ... adına 23.03.2015 tarihinde 3469 yevmiye nolu resmi senet ile satış suretiyle oluşan 1/4 payın önalım hakkına dayalı olarak iptali ile tescili istemine ilişkindir.
    Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olaya gelince; dava konusu 4 sayılı parselde davacının dayandığı pay kendi adına değil murisi annesi adına kayıtlı olup, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabidir. Murisin dosya içerisindeki 2015/316 Esas - 2015/293 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacı dışında çok sayıda mirasçısı bulunmaktadır. Ancak, dosyada dava dışı bu mirasçıların açılan davaya muvafakat ettiklerine dair beyanlarına ve imzası noterce onaylı muvafakat belgesine rastlanmamıştır. Bu durumda yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda öncelikle diğer mirasçıların davaya muvafakatlarının sağlanması, mümkün olmazsa terekeye temsilci atanarak taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek

    halinde yatıranlara iadesine, 1480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı ..."ten alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    07.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi